Macron, 7 Nisan’ı Ruanda soykırımını anma günü ilan etmek istiyor

Elysee Sarayı’ndan yapılan yazılı açıklamada Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Ruanda’da Tutsilere karşı yapılan soykırımın 25. yıl dönümü vesilesiyle ülke halkıyla dayanışma içinde olduğu belirtildi.

Açıklamada ayrıca Macron’un 7 Nisan’ı Ruanda soykırımını anma günü ilan etmek istediği de kaydedildi.

Fransa Cumhurbaşkanı Macron, ülkesinin Ruanda soykırımındaki rolünü araştırmak için 1990-1994 yıllarındaki tüm Fransız arşivlerinin araştırmacı ve tarihçilerden oluşan bir komisyon tarafından inceleneceğini açıklamıştı.

Ruanda soykırımı

Ruanda’da 1994’te Hutular, dönemin Devlet Başkanı Juvenal Habyarimana’nın uçağının düşmesinden sorumlu tuttukları Tutsilere karşı soykırım başlatmıştı. Ülkede 100 gün süren katliamda 800 binden fazla Tutsi hayatını kaybetmişti.

Fransa, soykırımı yapan Hutu hükümetinin uzun süre destekçisi olduğu için uluslararası kamuoyunda ve ülke içinde eleştiriliyordu. Fransa, 23 Haziran 1994’de ülkenin güneybatısında sığınmacılar için güvenli bölge oluşturmak amacıyla Turkuaz Operasyonu’nu başlattı. Fransa, soykırımı engellemek yerine soykırımcılara silah ve mühimmat desteği sağlayarak, Ruanda Yurtsever Cephesinin (RPF) ilerleyişini kısıtladığı için kınandı.

Fransa’nın eski Cumhurbaşkanı François Mitterrand, Le Figaro gazetesine 1998’de verdiği mülakatta, “O ülkelerde bir soykırım yaşanması o kadar da önemli bir şey değil.” ifadesini kullanmıştı.

Fransız Mediapart internet sitesi, şubat ayında yayımladığı, “Ruanda soykırımı: Fransa’nın yalanları ortaya çıktı” başlıklı, Fransız Dış İstihbarat Birimi DGSE’ye ait bir belgeye dayandırdığı haberinde, Fransa’nın, Hutu milislerince yaklaşık 800 bin Tutsinin öldürüldüğü Ruanda soykırımının asıl sorumlularını gizlediğini yazmıştı.

Ruanda’da 6 Nisan 1994’te Hutular Tutsilere karşı soykırım başlatmasına rağmen Fransa’nın soykırımdan Hutuları değil sürgündeki Tutsilerin 1987’de kurduğu RPF’yi sorumlu tuttuğunun altı çizilirken, dönemin Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterand’ın danışmanı Bruno Delaye’in Elysee Sarayı için yazdığı bir notta “Saldırıyı gerçekleştiren RPF.” şeklindeki ifadesine de yer verilmişti.

Fransa Anayasa Mahkemesi, Eylül 2017’de Ruanda soykırımı hakkında çalışmalar yapan bir araştırmacının, soykırım dönemine ilişkin cumhurbaşkanlığı arşivlerine erişim talebini de reddetmişti.

Kaynak: www.milliyet.com.tr

 

Buteflika yeni hükümeti açıkladı!

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika, eski  İçişleri Bakanı Nureddin Bedevi başkanlığındaki yeni kabineyi açıkladı.

Cezayir Cumhurbaşkanlığı tarafından resmi televizyon kanalında yapılan  açıklamada, 27 bakanlıktan oluşan yeni hükümette, önceki hükümetten 6 bakanın  görevine devam ettiği belirtildi.

Savunma Bakanlığını da yürüten Buteflika’nın yardımcılığında  Genelkurmay Başkanı Ahmed Kayid Salih’in kalmaya devam etmesi dikkati çekti.

Abdulaziz Buteflika, 11 Mart’ta Ahmed Uyahya hükümetini görevden  almış, yerine hükümeti kurması için Bedevi’yi atamıştı.

Uyahya hükümetinin görevden alınması, 5’inci kez cumhurbaşkanlığı  seçimlerinde adaylıktan çekilmesi ve görev süresinin uzatılması şeklinde  sıralanan Buteflika’nın kararları, halk hareketi tarafından kabul edilmemişti.  Yeni hükümet kurma çalışmaları ülkedeki muhalefet ve sendikalar tarafından  reddedilince Nureddin Bedevi, eski Uyahya hükümeti bakanlarından yeni kabine  kurulana dek görevlerini sürdürmelerini istemişti.

Ancak uzmanlar, Buteflika’nın yeni hükümetinin yasal olarak sorunlu  olduğunu, Anayasa’nın 102’nci maddesi gereği görevden alınması beklenen  Cumhurbaşkanı tarafından hükümetin atanamayacağını dile getiriyor. Buna göre  Anayasa’nın 104’üncü maddesi, geçiş sürecinde hükümetin değiştirilemeceğine  hükmediyor.

Cezayir Genelkurmay Başkanı Salih, salı günü ülkedeki krizin çözümü  için cumhurbaşkanlığı makamının boşaltılmasını öngören 102’nci maddenin  uygulanması çağrısında bulunmuştu.

Kaynak: www.milliyet.com.tr