Can Bartu hayatını kaybetti – Diken

Türk sporunun ve Fenerbahçe’nin efsanevi ismi Can Bartu 83 yaşında hayatını kaybetti.

Can Bartu’nun yaşamını yitirmesiyle ilgili Fenerbahçe resmi sitesinden de taziye mesajı yayımlandı.

Fenerbahçe’nin resmi sitesinden yapılan taziye mesajında şu ifadelere yer verildi:

“Kulübümüzün tarihinde çok önemli bir yeri olan, adı Fenerbahçemiz ile özdeşleşmiş efsanemiz Can Bartu’yu kaybettik. Bu büyük kaybın derin acısını ve üzüntüsünü yaşıyoruz. Fenerbahçemizin ve Türk sporunun değerli ismi Can Bartu’ya Allah’tan rahmet; değerli ailesi, sevenleri ve tüm camiamıza başsağlığı dileriz. Mekanı cennet olsun.”

Can Bartu kimdir?

31 Ocak 1936’da İstanbul’da dünyaya gelen Can Bartu, spora, Fenerbahçe’de basketbol oynayarak başladı. Altı kez basketbol millî takım formasını giyen Bartu, daha sonra Fikret Arıcan’ın aracılığıyla Fenerbahçe’de futbol oynamaya başladı.

1956’da Fenerbahçe’de profesyonel futbol kariyerine başladı. 1961’de İtalya’nın Fiorentina takımına transfer oldu. Daha sonra Venezia ve Lazio’da da oynadı. 1967’de Fenerbahçe’ye döndü. Sarı-lacivertli forma altında toplamda 162 lig maçı oynadı, 62 gol attı.

Fenerbahçe Spor Kulübü tarihine, basketbol ve futbolla beraber yazılan Bartu, millî takım formasını hem basketbol hem de futbol sporunda giyen ilk ve tek sporcu oldu.

1958’deki Türkiye-Romanya maçında kaleci Turgay Şeren’in sakatlanması üzerine son 7 dakika kaleye geçen Bartu bu tecrübesinde 1 gol yedi. Millî formayı toplamda 26 kez giydi ve 6 gole imza attı.

1970’te futbolu bırakan Can Bartu Spor yazarlığına başladı. Günümüzde ise Fenerbahçe televizyonunda Can Bartu ile Futbol Gündemi programında yorumculuk yapıyordu.

Kaynak: www.diken.com.tr

 

Vodafone 14. İstanbul Yarı Maratonunun galibi Kenyalı atletler

İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraki Spor İstanbul tarafından Vodafone’un isim sponsorluğunda düzenlenen Vodafone 14. İstanbul Yarı Maratonu’nu erkeklerde Kenyalı Benard Ngeno, kadınlarda ise aynı ülkeden Ruth Chepngetich kazandı.

“Gel beraber koşalım” sloganıyla tarihi yarımadada gerçekleştirilen ve Uluslararası Atletizm Federasyonları Birliği (IAAF) kriterlerine göre bu yıl da altın kategoride koşulan organizasyonda, 21 kilometrelik yarı maraton ve 10 kilometre koşularına 60’dan fazla ülkeden 8 binin üzerinde çipli atlet katıldı.

Yenikapı Miting Alanı önünde başlayan yarışın startı, Gençlik ve Spor Bakan Yardımcıları Hamza Yerlikaya ile Halis Yunus Ersöz, Türkiye Atletizm Federasyonu Başkanı Fatih Çintimar, Spor İstanbul Genel Müdürü Abdulhalim Aksu ve Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Engin Aksoy tarafından verildi.

Yine aynı noktada biten yarı maratonda, erkeklerde yarışa “tavşan atlet” olarak katılan Kenyalı Benard Ngeno, 59 dakika 56 saniyelik zamanıyla birinci oldu. Ngeno’nun ardından Etiyopyalı Abayneh Degu 59 dakika 58 saniye ile ikinci, Kenyalı Hillary Kipchumba ise 1 saat 1 saniyelik dereceyle üçüncü sırayı aldı.

Kadınlarda Kenyalı Ruth Chepngetich, 1 saat 5 dakika 30 saniyelik derecesiyle, parkur rekoru kırarak birinci oldu. Yarışı aynı ülkeden Dorcas Jepchirchir Tuitoek 1 saat 6 dakika 33 saniyeyle ikinci, Etiyopya’dan Helen Tola da 1 saat 6 dakika 45 saniyeyle üçüncü tamamladı.

Türk sporcu sıralaması

Yarı maratonda Türkiye adına en iyi dereceyi, milli atlet Yasemin Can elde etti.

Yasemin, 1 saat 8 dakika 29 saniyelik derecesiyle kadınlar Genel klasmanda 5. sırada yer aldı.

Erkeklerde ise Ali Kaya, 1 saat 58 saniyelik derecesiyle yarışı Genel klasmanda 6. tamamladı. Aras Kaya da 1 saat 2 dakika 21 saniyelik zamanla 12. oldu.

Etkinlikte yarışan Türk sporcuların sıralaması ise şöyle oluştu:

Erkekler:

1- Ali Kaya (01.00.58)

2- Aras Kaya (01.02.21)

3- Yavuz Ağralı (01.04.17)

Kadınlar:

1- Yasemin Can (01.08.29)

2- Fadime Çelik (01.14.50)

3- Fatma Arık (01.17.30)

Madalya töreni

Yarışların ardından düzenlenen törende, dereceye giren sporculara kupa, madalya ve ödülleri verildi.

Dereceye giren sporcular ödüllerini Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Halis Yunus Ersöz, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Hayri Baraçlı, Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Engin Aksoy, Türkiye Atletizm Federasyonu Başkanı Fatih Çintimar, Spor İstanbul Genel Müdürü Abdulhalim Aksu ve İstanbul Vali Yardımcısı Ahmet Hamdi Usta’nın elinde aldı.

Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Halis Yunus Ersöz yaptığı açıklamada, maratonun başarılı bir şekilde sona erdiğini söyledi. Çok güzel bir etkinlik gerçekleştirildiğini dile getiren Ersöz, emeği geçenlere de teşekkür etti.

Baraçlı: İstanbul’un bir Spor şehri olduğunu görüyoruz

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Hayri Baraçlı, İstanbul’un bir Spor şehri haline geldiğini belirtti.

Bu yıl yarışta yabancı misafir ve sporcuların sayılarının geçen seneye göre 2 katına çıktığının altını çizen Baraçlı, şunları kaydetti:

“Kadınlarda bir parkur rekorumuz var. Bununla beraber erkeklerde bir Kenyalı, bir de Etiyopyalı sporcu 1 saatin altında koşuyu tamamladı. Parkurumuz çok güzel. Sporcularımız parkuru çok beğendiklerini söyledi. Hem büyük maraton hem de yarı maratona baktığınızda, İstanbul’un bir Spor şehri olduğunu görüyoruz. Planladığımızın üzerinde bir ilgi vardı. Bu yıl 14. yarış olmasına rağmen her yıl önemli tecrübeler kazanıyoruz. İstanbul uluslararası alanda organizasyonların gerçekleştirildiği bir cazibe merkezi.”

Otizmli genç 10 kilometre yarışına katıldı

Otizmli genç Batuhan Akgün, organizasyonda 10 kilometre koşusuna katıldı.

Babası Halil ve annesi Selda Akgün’le koşan 20 yaşındaki otizmli sporcu, yarışı 1.09.24’lük dereceyle tamamladı.

Oğlunun hedefinin 10 kilometreyi bir saatin altında koşmak olduğunu belirten baba Halil Akgün, ”Batuhan’la şu ana kadar birçok yarışta koştuk. Koşmayı çok seviyor ve bizimle birlikte katılıyor. Toplumumuzda otizmli ailelere karşı bir bilinçsizlik var. Bu da aileleri çok fazla yıpratıyor. Otizm bir hastalık değil, farklılıktır. Herkesin bu bilinçle hareket etmesini istiyoruz.” diye konuştu.

Kaynak: www.aa.com.tr

 

Minderde büyük heyecan başlıyor

Avrupa Güreş Şampiyonası yarın Romanya’da başlayacak.

Başkent Bükreş’in ev sahipliği yapacağı organizasyon 7 gün sürecek. Şampiyona, erkekler serbest stil, grekoromen ve kadınlarda 10’ar sıklette gerçekleştirilecek.

Romanya’da 30 sporcuyla yer alacak Türkiye, tüm sıkletlerde madalya mücadelesi verecek.

Avrupa Güreş Şampiyonası’nın ilk gününde erkekler serbest stil 57, 65, 70, 79 ve 97 kiloda elemeler ile çeyrek ve yarı final müsabakaları yapılacak.

Türkiye’yi 57 kiloda Süleyman Atlı, 65 kiloda Selahattin Kılıçsallayan, 70 kiloda Mustafa Kaya, 79 kiloda Muhammet Nuri Kotanoğlu ve 97 kiloda Fatih Yaşarlı temsil edecek.

Rıza rekor için mindere çıkacak

Grekoromen stil 130 kiloda Türkiye’yi temsil edecek Rıza Kayaalp, üst üste 8, toplamda ise 9. kez Avrupa şampiyonu olabilmek için mindere gelecek.

Rıza Kayaalp, Bükreş’te kürsünün zirvesinde yer alması halinde en fazla Avrupa şampiyonluğuna ulaşan Türk güreşçi olarak tarihe geçecek.

Geçen yıl Dağıstan’da 8. kez Avrupa şampiyonluğuna ulaşan Rıza, Gençlik ve Spor Bakan Yardımcılığı görevini yürüten eski milli güreşçi Hamza Yerlikaya’nın rekorunu egale etmişti.

Taha 7. şampiyonluk peşinde

Serbest stil 125 kiloda yarışacak Taha Akgül, Avrupa şampiyonalarındaki altın madalya sayısını 7’ye çıkarmaya çalışacak.

Türkiye’ye 2016 Rio Olimpiyatları’nda tek altın madalyayı kazandıran isim olan Taha, serbest stilde 6 kezle en fazla Avrupa şampiyonluğuna ulaşan Türk güreşçi unvanını elinde bulunduruyor.

“İlklerin kadını” yine zirvede yer almaya çalışacak

Kadın güreşinin öncülerinden Yasemin Adar, üst üste 4. Avrupa şampiyonluğunu hedefliyor.

Yasemin, organizasyon tarihinde Türkiye’ye kadınlarda ilk altın madalyasını 2016’da Letonya’nın başkenti Riga’da kazandırarak tarihe geçmişti. Milli sporcu aynı zamanda dünya şampiyonluğuna ulaşan tek kadın Türk güreşçi unvanına da sahip.

Metehan ilk Avrupa şampiyonluğunu hedefliyor

Son iki dünya Şampiyonası’nda küsünün zirvesinde yer alarak dikkati çeken Metehan Başar, Bükreş’e Avrupa şampiyonalarındaki ilk altın madalyasını boynuna takmak için gidecek.

28 yaşındaki Metehan, 2017’de Sırbistan’ın Novi Sad kentinde düzenlenen Avrupa Şampiyonası’nda gümüş madalya elde ederken, geçen yıl Dağıstan’dan madalyasız dönmüştü.

Soner’in yerine Yakup mücadele edecek

Serbest stil 74 kiloda son üç Avrupa Şampiyonası’nda altın madalya kazanan Soner Demirtaş’ın yerine, dünya ve Avrupa ikinciliği bulunan Yakup Gör Türkiye’yi temsil edecek.

Soner, geçen yıl Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de yapılan dünya Şampiyonası’nda kürsünün uzağında kalmıştı.

Milliler, Dağıstan’da tarih yazmıştı

Ay-yıldızlı güreşçiler, geçen yıl Rusya Federasyonu’na bağlı Dağıstan Özerk Cumhuriyeti’nde düzenlenen Avrupa Güreş Şampiyonası’nda tarihi bir başarı elde etmişti.

Türkiye, Kaspiysk kentindeki şampiyonada 5’i altın, 8’i bronz olmak üzere toplam 13 madalya kazanmıştı.

Avrupa şampiyonalarında en fazla madalya sayısına ulaşan milliler, Dağıstan’da önemli bir başarıya imza atmıştı.

Türkiye, takım halinde ise serbest stil ve kadınlarda 3. olmuştu. Şampiyonada 2 altın ve 3 bronz madalya kazanan Kadın Güreş Milli Takımı, tarihinin en iyi derecesini elde etmişti. Türkiye, Avrupa şampiyonalarında kadınlarda ilk kez iki şampiyon (Yasemin Adar ve Elif Jale Yeşilırmak) birden çıkarmıştı.

Romanya kadrosu

Avrupa Güreş Şampiyonası’nda madalya mücadelesi verecek milli sporcular şöyle:

Erkekler serbest stil:

57 kilo: Süleyman Atlı

61 kilo: Recep Topal

65 kilo: Selahattin Kılıçsallayan

70 kilo: Mustafa Kaya

74 kilo: Yakup Gör

79 kilo: Muhammet Nuri Kotanoğlu

86 kilo: Fatih Erdin

92 kilo: İbrahim Bölükbaşı

97 kilo: Fatih Yaşarlı

125 kilo: Taha Akgül

Grekoromen:

55 kilo: Şerif Kılıç

60 kilo: Kerem Kamal

63 kilo: Rahman Bilici

67 kilo: Atakan Yüksel

72 kilo: Cengiz Arslan

77 kilo: Fatih Cengiz

82 kilo: Emrah Kuş

87 kilo: Metehan Başar

97 kilo: Fatih Başköy

130 kilo: Rıza Kayaalp

Kadınlar:

50 kilo: Evin Demirhan

53 kilo: Zeynep Yetgil

55 kilo: Bediha Gün

57 kilo: Elif Yanık

59 kilo: Elif Jale Yeşilırmak

62 kilo: Aslı Tuğcu

65 kilo: Aslı Demir

68 kilo: Merve Pul

72 kilo: Buse Tosun

76 kilo: Yasemin Adar

Kaynak: www.aa.com.tr

 

‘Fenerbahçe’nin çok kaliteli ayakları var’

MKE Ankaragücü‘nün Hırvat stoperi Ante Kulusic, Spor Toto Süper Lig’in 27. haftasında 7 Nisan Pazar günü konuk edecekleri Fenerbahçe‘nin kaliteli bir takım olduğunu ancak kendilerinin de iyi bir ekip olduklarını söyledi.

Beştepe Tesisleri’nde, AA muhabirine Fenerbahçe maçıyla ilgili görüşlerini açıklayan Kulusic, “Fenerbahçe’nin çok kaliteli ayakları var. Çok önemli oyuncuları var ama biz de takım olarak kaliteli bir ekibiz ve iyi oyunculara sahibiz. Bu kalitemizi Fenerbahçe maçında sahaya yansıtacağız.” değerlendirmesinde bulundu.

Fenerbahçe maçının ligde kalacak ekibi belirlemeyeceğine dikkati çeken 32 yaşındaki tecrübeli futbolcu, “Ligin bitimine 8 maç var. Bu da 24 puan demek. Biz takım olarak her puan için mücadele edeceğiz. Kendimizi ona göre hazırlıyoruz. Maçı kazanan motivasyon ve öz güven kazanacaktır.” ifadelerini kullandı.

Taraftarlardan destek istedi

Ante Kulusic, Fenerbahçe karşılaşmasında taraftarlarına seslenerek, “Taraftarımızın desteğiyle beraber iyi bir sonuç alabiliriz.” dedi.

Fenerbahçe maçına odaklandıklarını dile getiren Kulusic, şunları ifade etti:

“Fenerbahçe gibi büyük bir takıma karşı oynadığınız zaman hazırlıklarınızı iyi yapmanız gerekiyor. Takım olarak o maçta elimizden gelenin en iyisini yapacağız. İyi bir sonuç almaya çalışacağız. Taraftarımızın desteğiyle beraber iyi bir sonuç alabiliriz.”

Kaynak: www.aa.com.tr

 

Down sendromlu sporcu madalyaya doymuyor

Ailesinin desteğiyle başladığı yüzme sayesinde hayatı değişen 27 yaşındaki down sendromlu milli sporcu Fatma Çağla Demir, katıldığı şampiyonalardaki başarılarıyla dikkati çekiyor.

Birçok branş deneyen ve sonunda yüzmede yeteneğini keşfeden milli sporcu, başarının engel tanımayacağını aldığı madalyalarla gösteriyor.

Yüzme branşında ulusal ve uluslararası başarılarıyla örnek olan Fatma Çağla, günde 4 saat çalışarak, önce Avrupa ile Dünya Şampiyonası’nda podyuma çıkmayı, daha sonra da 2020’de Antalya’da düzenlenecek 2. Down Sendromlular (Trisome) Dünya Spor Oyunları’nda madalya kazanmayı hedefliyor.

Milli takıma 2013’te seçilen Fatma Çağla, kariyerine çeşitli yarışmalarda 80’in üzerinde madalya sığdırdı.

Demir: “Olimpiyat için hazırlanıyorum”

Down sendromlu milli yüzücü, AA muhabirine yaptığı açıklamada, katıldığı şampiyonalarda birçok başarısı olduğunu söyledi.

Antrenörünü çok sevdiğini ve birlikte daha çok çalışarak daha iyi başarılar elde edeceğini ifade eden Fatma Çağla, “Önümüzdeki Avrupa Şampiyonası’na sıkı çalışıyorum. Hedefim, Avrupa ve Dünya Şampiyonası’nda birinci olduktan sonra olimpiyatlara katılmak. Olimpiyat için hazırlanıyorum. İnşallah orada da başarılı olacağım. Hayırlısıyla oraya gidip, ülkemi temsil edeceğim.” diye konuştu.

Kendisi gibi down sendromlu arkadaşlarına seslenen Fatma Çağla, “Arkadaşlarım kendilerine iyi bir antrenör bulsun, çalışsın, benim gibi başarılı olsun. Down sendromlular artı bir, daha başarılı olur. Arkadaşlarım evinden çıksın, Spor yapsın. ‘Gelin siz de yüzün.’ diyoruz. Yılmayın, pes etmeyin.” ifadelerini kullandı.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la Sakarya ziyaretinde görüşme fırsatı bulduğunu dile getiren Demir, kendisine sarıldığını ve bir süre sohbet ettiklerini anlattı.

Baba Demir: “Çocuklarımıza Spor yaptırmamız gerekiyor”

Fatma Çağla’nın babası Orhan Demir, down sendromlu çocukların hayata hazırlanması için küçük yaşlardan itibaren toplum içinde tutulması gerektiğini vurguladı.

Eğitimin önemine işaret eden Demir, şöyle devam etti:

“Down sendromlu kızım, Avrupa şampiyonalarında ikincilik, üçüncülük aldı. Dünya beşinciliği aldı. İlkokul, ortaokul ve liseyi kaynaştırma okudu, şu an üniversite okuyor. Burada sporun katkısı yadsınamaz. Kızım down sendromlular içinde belli bir yere gelmiş ve rol model olmuş konumda. Sporla hayatın içinde kalabiliyorlar. Sağlıkları daha iyi, öz güvenleri daha yüksek oluyor ve bireysel kabiliyetleri artıyor. Bunları bilerek çocuklarımıza Spor yaptırmamız gerekiyor. Bunun için down sendromlu çocuklarımıza sportif yetenek taraması yapılmasıyla alakalı girişimlerimiz var. Bunun ortamı da hazırlandı. Çocuklarımızı sporla hayata kazandırmalıyız. 2020’de Down Sendromlular Dünya Spor Oyunları Antalya’da düzenlenecek. 6-7 branşta yarışma yapılacak. Sportif olarak yeteneği olan çocuklarımızın ülkemizi temsil etmelerini sağlayacağız.”

Fatma Çağla doğduğunda doktorların down sendromluları, “Okuyup yazamaz, kendi işlerini göremez.” şeklinde tanıttığını, bunu duyunca çok üzüldüklerini aktaran Demir, daha sonra kızları için neler yapabileceklerini düşünüp araştırdıklarını anlattı.

Kızını sürekli hayatın içinde tuttuğunu vurgulayan Demir, “Çocuğumuz hangi branşta başarılı olabilir diye, 6-7 Spor branşını denedik. Resim, folklor, müzik gibi etkinliklerden hangisine yeteneği var diye denemeler yaptık. Dedesi ve annesi sayesinde çocukluğundan beri yüzmeyi biliyordu. Havuzda yüzdürüp bu branşı da denedik. Baktık ki başarılı oluyor, onun üzerine gittik. Haftanın 6 günü antrenman yapıyor, ben de onun peşinde koşuyorum. Güzel başarılar elde etti ve ülkemizi temsil etti.” diye konuştu.

Kızının 2011’de havuzda yüzmeye başladığını, 2012’de katıldığı Türkiye Şampiyonası’nda dereceler elde ettiğini belirten Demir, 2013’te Türkiye şampiyonluğuna uzandığını aktardı.

Kızının 2013’te milli takıma seçildiğini dile getiren Demir, “Çağla, Türkiye’de düzenlenen Avrupa Şampiyonası’na katılmıştı ve ülkemize ilk madalyasını kazandırdı. Portekiz’de Avrupa ikincisi daha sonra da Avrupa üçüncüsü oldu. Sonraki yıllarda hep milli takım kadrosunda yer aldı. O yarışmalardan da Allah’a şükür madalyasız dönmedik. Avrupa ikincilikleri, üçüncülükleri oldu, Dünya beşincisi oldu. Serilerinde birincilikler, ikincilikler elde etti. Bu zamana kadar başarıları bizim yüzümüzü güldürdü, ülkemizin de yüzünü güldürdü, bayrağımızı göndere çektirdi. O yüzden ona minnettarız.” değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: www.aa.com.tr

Kıbrıs’ta dostluk maçı krizi

Rum Stelios vakfı tarafından finanse edilen Barış ve Spor örgütünün düzenlediği Mağusa Türk Gücü ve Nea Salamina takımları arasında yapılacak dostluk maçı, saha seçimi ve KKTC bayrağı yüzünden diplomatik krize dönüştü.

MAÇ, TARAFSIZ SAHADA OYNANACAKTI

Türklerle Rumların Birleşmiş Milletler kontrolünde birarada yaşadığı Pile köyünde düzenlenen karşılaşmanın köyün Rum topraklarında olan stadına alınması kararlaştırıldı. Gerekçe olarak stadın zemin kalitesi gösterildi. Oysa daha önce Rum ve Türk takımları arasındaki karşılaşmanın iki kesimi birbirinden ayıran yeşil hatta tarafsız bir sahada oynanması kararlaştırılmıştı.

Kıbrıs'ta dostluk maçı krizi

KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Rum Lider Nikos Anastasiadis’le birlikte  bu etkinliğe katılacağını 2 ay önce Barış ve Spor organizasyonuna bildirmişti.

SAATLER KALA RUM TARAFINI SEÇTİLER

Salı günü yapılacak dostluk maçına saatler kala, stadın ara bölge yerine Rum topraklarındaki stada alınmasıyla kriz patlak verdi.

Kıbrıs'ta dostluk maçı krizi

AKINCI’DAN REST

Akıncı’nın makam arabasındaki KKTC Cumhurbaşkanlığı forsuyla Rum topraklarındaki stada gidemeyeceği ortaya çıktı. Bunun üzerine Akıncı karşılaşmaya gitmeme kararı aldı.

Akıncı’nın karşılaşmanın yapılacağı stadın değiştirilmesini ve BM kontrolündeki yeşil hatta bir sahaya alınmasını istediği ancak bu talebin gerek organizasyon komitesi gerekse Türk ve Rum futbol kulüpleri tarafından benimsenmediği öne sürülüyor.

Kıbrıs'ta dostluk maçı krizi

DROGBA DA DAVET EDİLMİŞTİ

İki toplumlu etkinlikleri finanse eden Rum Stelios vakfının ünlü futbolcu Drogba’yı da Kıbrıs’a davet ettiği dostluk maçı henüz başlamadan siyasi krizle neticelendi.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü, maçın daha önce belirlendiği gibi ara bölgedeki bir sahaya alınmaması halinde Akıncı’nın bu dostluk karşılaşmasına gitmeyeceğini açıkladı.

BM KIBRIS’TA HEP RUMLARA OYNUYOR

Rumları ara bölgede serbest bırakan BM barış Gücü, Türklerin ara bölgede Cuma namazı kılmasını bile yasaklamıştı.

Kaynak: www.ensonhaber.com