Facebook’ta yeni bir skandal daha! 100 milyonlarca kaydın…

Güvenlik firması UpGuard, son dönemde veri skandalları ile gündeme  gelen Facebook’ta yeni bir güvenlik açığı bulunduğunu açıkladı.

Firma, yaptıkları araştırma sonucu, aralarında kullanıcıların  yorumları, beğenileri, kullanıcı isimlerinin de bulunduğu 540 milyondan fazla  Facebook kaydının Amazon’un bulut bilişim sunucusunda kamuya açık bir şekilde  görüldüğünün tespit edildiğini duyurdu.

Bloomberg’in konuyu haberleştirmesi üzerine Facebook’un Amazon ile  irtibata geçtiği ve hatanın düzeltildiği belirtildi.

Facebook’tan konuya ilişkin yapılan açıklamada ise şirket  politikalarının uygulama geliştiricilerinin “kamuya açık veri tabanındaki  bilgilerin depolanmasını” yasakladığına işaret edilerek, “Platformumuzdaki  insanların verilerini korumak için geliştiriciler ile çalışıyoruz.” ifadesine yer  verildi.

Facebook’un güvenilirliği tartışılıyordu

Nisanda Londra merkezli Cambridge Analytica adlı veri analiz  firmasının, Facebook’un 87 milyon kullanıcısının hesaplarından izinsiz topladığı  kişisel verileri, ABD’de Kasım 2016’da yapılan başkanlık seçimleri ile  İngiltere’de Haziran 2016’daki Avrupa Birliği (AB) referandumunu etkilemek için  kullandığına dair suçlamalar, küresel ölçekte bir krize yol açmıştı.

ABD ve Avrupa’daki düzenleyici kurumlar, Facebook hakkında soruşturma  başlatmış, gelişmelerin ardından, ünlü sosyal paylaşım sitesinin hisseleri büyük  değer kaybetmişti.

Son olarak New York Times gazetesi, Facebook’un, kullanıcılarının  kişisel verilerini rızalarını almadan Microsoft, Amazon, Spotify gibi dev  şirketlerle paylaştığı ve bu veri miktarının Facebook’un açıkladığından daha  büyük boyutlarda olduğunu iddia etmişti.

Netflix ve Spotify gibi bazı şirketler Facebook kullanıcılarının  verilerine rızaları dışında ulaştıkları iddialarını yalanlamıştı.

Kaynak: www.milliyet.com.tr

 

Hacker’lar Tesla Model 3’ü Hackleyerek Kazandı

Hacker’lar bir Tesla aracını daha hackleyerek kayıplara karıştı ancak bu sefer bir hırsızlık olayı söz konusu değil. Geçtiğimiz gün düzenlenen Pwn2Own hack yarışmasında hackerlar Tesla araçlarının kontrol panelinde bulunan internet tarayıcısının bir güvenlik açığını ortaya çıkardı ve ödül olarak elektrikli araçlardan birinin sahibi oldu.

TechCrunch’ın raporuna göre Richard Zu ve Amat Cam isimli iki hackerdan oluşan Fluoroacetate takımı, bir takım güvenlik önlemlerinia aşmayı başararak tarayıcı üzerinde istedikleri bir mesajı görüntülemeyi başardı. Tesla, ortaya çıkan güvenlik açığının yakın zamanda yayınlanacak olan bir güvenlik güncellemesi ile kapatılacağını açıkladı. Fluoroacetate takımı ise yeni Tesla araçlarının yanı sıra 375.000 dolarlık para ödülünün de sahibi oldu.

Hacker'lar <a target=_blank href=/wordpress/tag/tesla>Tesla</a> Model 3'ü Hackleyerek Kazandı

Tesla, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

Söz konusu güvenlik açığını ortaya çıkarmak için olağanüstü seviyede yetenek ve çaba gerektiğinin farkındayız. Bu sebeple bu iki araştırmacıya araçlarımızın caddelerdeki en güvenli araçlar olmasını sağlamamıza yardım ettikleri için teşekkür ediyoruz.

Ancak belirtmek gereken bir nokta var, hackerların keşfettiği güvenlik açığı sadece aracın internet tarayıcısını etkiliyor. Söz konusu güvenlik açığı, hackerların aracın kontrolünü ele almalarına veya benzeri bir işlem yapmalarına izin vermiyor.

Aynı hacker konferansında yüz binlerce dolar Apple Safari, Microsoft Edge, Microsoft Windows, VMware Workstation ve Mozilla Firefox üzerinde keşfettikleri güvenlik açıkları için hackerlara ödül olarak verildi.

Tesla adına bir diğer haber de Elon Musk’ın Twitter üzerinde yaptığı açıklamada araç yazılımına dahil olan internet tarayıcısının Chromium açık kaynak kodu tabanına geçiş yapacağını duyurdu. Chromium, Google’ın popüler tarayıcısı Google Chrome’a da güç veriyor.

Bu gelişmenin Tesla’nın araç içi internet tarayıcısını daha güvenli yapıp yapmayacağını zaman gösterecek ama her ne sebeple olursa olsun araç kullanırken internet tarayıcısını kullanmaya çalışmamanızı tavsiye ederiz.

Kaynak: www.chip.com.tr

Microsoft, dosya gezgininin tasarımını yenileyecek

Yazılım devi Microsoft, uzun bir süredir düzenli olarak güncellediği dosya gezgininin tasarımında da yenilikler yapmayı planlıyor. 2020 yılında karşımıza yeni bir dosya gezgini çıkabilir.

Teknoloji devi Microsoft, yıllar boyunca Windows’ta yer alan dosya gezginini (File Explorer) düzenli olarak güncelliyor ancak artık tasarımında da iyileştirmeler yapacak. Ortaya çıkan haberlere göre şirket 2020 yılında dosya gezgininin yeni tasarımını kullanıcılara sunmaya hazırlanıyor.

Fluent Design tasarım dili kullanılacak

Tasarım, birkaç yıl önce tanıtılan ve çeşitli Microsoft uygulamalarına ve servislerine entegre edilen, şirketin Fluent Design dili ile uyumlu olacak. Nihai sonucun nasıl görüneceğinden emin değiliz ancak Microsoft’ta bir stajyer tasarımcı olan Michael West tarafından oluşturulan bazı konsept görüntüler bizi nasıl bir dosya gezgininin beklediğine örnek oluşturuyor.

Microsoft, dosya gezgininin tasarımını yenileyecek

Son tasarımın bu şekilde olduğunu varsayarsak, daha modern bir kullanıcı deneyiminin bizi bekleyeceğini söyleyebiliriz. Tasarım konusunda yapılan yeniliklere, dosya gezginine eklenecek yeni özelliklerin gelip gelmeyeceği henüz belli olmasada, şirketin bu yeni tasarımı 2020 yılında yayınlamayı planladığı iddia ediliyor.

Kaynak: dhbr.co

Microsoft’tan Chrome ve Firefox’a Yeni Eklenti

Windows 10’un yeni önizleme yapısı 18358’in Fast halkası için yayınlanmasının ardından Microsoft, Chrome ve Firefox için yeni Windows Defender Application Guard eklentisini de duyurdu. Şu an sadece Insider’ların kullanabildiği eklenti, yakında herkesin kullanımına açılacak.

Eklenti, aynı Edge’de olduğu gibi çalışıyor ve ziyaret ettiğiniz web sitenin adresinin güvenilir adresler arasında olup olmadığını kontrol ediyor. Güvenli olmayan bir web sitesine gideceğiniz fark edildiğinde, Sandbox ile korunan bir Microsoft Edge web tarayıcısı başlatılıyor. Böylece sisteminize zarar gelmeden güvenli veya güvensiz sitede dolaşabiliyorsunuz. Eklentiyi yükledikten sonra Chrome veya Firefox’u açtığınızda karşınıza eklentinin açılış ekranı geliyor. Burada bir URL yazarak Application Guard oturumu başlatabiliyorsunuz.

Eklenti, şu an sadece Windows 10’un yeni yapılarını test eden kullanıcılara, yani Insider’lara açık. Windows 10 sürüm 1803 ile birlikte eklenti, herkes tarafından kullanılabilir hale gelecek. Ancak eklentinin yalnızca Windows 10 Pro ve Enterprise sürümünde kullanılabileceğini belirtelim.

Eklentiye aşağıdaki bağlantılardan ulaşılabiliyor:

  • Chrome
  • Firefox
  • Microsoft Store companion app

Kaynak: www.chip.com.tr

Android uygulama yansıtma Windows Insider programına geldi

Android uygulamalarınızı bilgisayarda kullanmak için üçüncü taraf çözümlere ihtiyacınız kalmayabilir. microsoft uygulama yansıtma teknolojisi ile Android uygulamalarınızı Windows 10’a getiriyor.

Microsoft’un Ekim ayındaki Surface etkinliğinde ilk tanıtımını yaptığı Android uygulamaların Windows 10 ekranlarına yansıtılabilmesi özelliği beta testlerine başlamış durumda. Insider katılımcıları şimdilik bu imkandan faydalanıyor.

ÖNEMLİ ADIM

Uygulama yansıtma olarak adlandırılan bu yeni çözüm belirli Android uygulamalarını Windows 10 cihazınızın ekranına yansıtmanızı ve buradan erişmenizi sağlıyor. Böylece bilgisayar kullanırken sürekli telefonla meşgul olmaktan kurtuluyorsunuz.

Microsoft henüz nasıl bir Teknoloji ile uygulamaları yansıtacağını açıklamış değil. Surface etkinliğinde bilgisayarına Snapchat uygulamasını yansıtarak arkadaşı ile mesajlaşan bir kullanıcının kısa videosu yayınlandı. Samsung DEX gibi ara yüzü yansıtmaktan ziyade bireysel uygulamaların çalıştırılabildiği görülüyor.

Uygulama yansıtma için telefonun ve bilgisayarın Bluetooth low energy teknolojisini desteklemesi gerekiyor. Şu an için sadece galaxy S8, S8+, S9 VE S9+ modelleri Teknoloji ile uyumlu. Bilgisayar tarafında ise sadece Surface Go var. Gelecekte daha fazla cihaz listeye eklenecek.

MACOS tarafında da gördüğümüz mesajlar veya sırı gibi Mobil bileşenlerin masaüstüne taşınması, kullanıcıların telefonlarına daha az odaklanarak bilgisayarlar ile daha fazla etkileşime geçmesine neden oluyor. Bu da masaüstü işletim sistemlerinin yararına oluyor. Normalde Your Phone uygulaması Android telefonunuzdaki mesajları kontrol etme ve dosya transferi yapma imkanı sunuyordu. Uygulama aynalama ise daha geniş kapsamlı.

Kaynak: dhbr.co

Windows XP’yi efsane yapan 7 neden

2001 yılında piyasaya çıkan ve uzun yıllar boyunca “ölmeyi reddeden” Windows XP’yi efsane yapan en önemli 7 neden…

2001’de piyasaya çıkan, destek süresinin bitişinin ardından yıllar geçse de ölmemek için uzun süre direnen Windows XP, Microsoft’un bile çabalarına rağmen, halen kendine kullanıcı bulabiliyor. 2014 yılında dünya çapındaki bilgisayarların üçte birinde bulunan Windows XP tabii ki bugün çok az sayıda bilgisayarda bulunabiliyor. Ama yine de Windows XP henüz bizi tamamen bırakmış değil.

İnceledik: Robot bankacı iş başında!
Bazılarımız oyunların uyumluluğu, bazılarımız iş için Windows XP’yi uzun seneler bırakamadık. İşte onu efsane haline getiren 7 neden…

1. Birleştiren Windows

Windows XP, NT çekirdeğini kullanan ve ev tüketicisine yönelik ilk Windows sürümüydü. Bugün Windows 10, Windows Phone, Xbox One ve Azure’da kullanılan NT çekirdeği, Windows XP’nin hem ev hem de iş kullanıcıları için aynı arayüzü ve yetenekleri sunması anlamına geliyordu.

NT çekirdeğinin Windows XP’ye kattıkları arasında daha iyi çoklu iş parçacığı yönetimi, daha iyi bellek yönetimi, 64-bit işlemci desteği ve fazlası var.

2. İşlevle doluydu

Windows XP, ev ve iş kullanıcılarına yönelik bolca işlevle geliyordu. Windows Gezgini gibi mevcut araçlar, resimleri döndürebilme gibi yeni özellikler kazanırken arama işlevi, dosyaları bulmayı kolaylaştırdı. Yedekleme ve otomatik sistem kurtarma gibi işlevler de Windows XP’ye dahildi.

Clear Type yazı tiplerini daha okunur hale getirirken Uzaktan Yardım, destek birimlerinin size uzaktan yardım etmesine olanak tanıyordu. Dahası Windows, ilk kez birden fazla dili desteklemeye başlamıştı.

3. Yeni görünüm

Windows XP, Napa, Kaliforniya’dan çekilen, Bliss olarak bilinen popüler duvar kağıdıyla özdeşleşti. Bu duvar kağıdı, kullanıcı dostu olmayı amaçlayan yeni arayüzle birlikte işletim sisteminin en ayırt edici özelliklerindendi.

Windows 95’in Başlat menüsü Windows XP’de renklendirilmiş ve yenilenmiş, sıkça kullandığınız görevlerle donatılmıştı. Görev çubuğundaki düğmeler kendilerini gruplandırabiliyor, yeni hızlı çalıştır çubuğu ise programları üzerine sabitlemenize izin veriyordu.

Yeni arayüz, Windows XP’nin GDI+ alt-sisteminden faydalanıyor ve anti-alias destekli 2 boyutlu grafikler, yüzeyler, gölgelendirme, saydam dosya seçme kutusu, saydam simgeler ve fazlasını sunuyordu. Önceki Windows’lardan gelenlerin karşısında bakması ve kullanması keyif veren, kullanımı kolay bir Windows vardı.

4. Temalar

Windows XP, arayüzü kişiselleştirmenize izin veren ilk Windows değildi ancak eskiden bu iş için Plus paketine para vermeniz gerekiyordu. Windows XP temaları işletim sistemiyle birlikte geliyordu ve dahası, özel temaları internetten indirebiliyordunuz.

5. Service Pack 2 ve güvenlik

Windows XP’nin zararlıların ve casus yazılımların büyük bir sorun olmaya başladığı döneme denk gelmesi, Microsoft’u harekete geçirdi. Firma geliştiricilerinden kod yazmayı bırakmalarını istedi ve hepsini güvenlik eğitiminden geçirdi.

Bunun sonucunda 2004’te Service Pack 2 ortaya çıktı. Bu sürümde Windows Güvenlik Duvarı (Windows Firewall) varsayılan olarak açık bulunuyordu. Execution Protection ise tampon bellek taşma açıklarını gidermeyi amaçlıyordu. Service Pack 2, Windows XP’yi daha güvenli hale getirmesi açısından büyük önem taşıyordu.

XP’nin yaşlanmaya başlamasıyla Service Pack 3 bile zararlılarla başa çıkmakta zorlandı.

6. Internet Explorer 6

IE 6 ilk çıktığında standartlara en uyumlu web tarayıcısıydı ve modern web’in temelini oluşturacak özellikler sunuyordu. Ancak tarayıcı zaman içinde güvenlik ve uyumsuzluk problemleriyle anılmaya başlandı. Asıl sorun ise IE6’nın çok fazla kişi tarafından kullanılması nedeniyle, geliştiricilerin web sitelerini IE6’nın garip huylarına göre programlamasıyla başladı.

7. Güç yönetimi, ağ ve performans

Windows XP, daha iyi Wi-Fi desteği, ağ bağlantıları konusunda büyük geliştirmeler, doğal Bluetooth desteği, Quality of Service, İnternet Bağlantısı Paylaşma ve basit ağ dosya paylaşımı gibi önemli geliştirmelerle geliyordu. Hazırda bekletme özelliği daha önce de vardı ancak ilk kez Windows XP’de güvenilir hale geldi.

Kaynak: www.chip.com.tr

Google bizi gözetliyor!

Google’ın pek çok hizmetini kullanarak verilerimizin izlenmesine neden oluyoruz. O da bunları kullanarak karşımıza devamlı reklamlar çıkarıyor. Her aramanız ve her konuşmanızda karşınıza reklam çıkıyorsa Google sizi de izliyor…

Google bizi gözetliyor!

Hamburger mi yesek, döner mi diye konuşurken anında sosyal medya hesabınızda bu ürünlerin reklamının çıkmaya başlaması… İnternette arama yaparken karşınıza hemen markaların ilanlarının gelmesi… Başımıza bu tür şeyler çok sık gelmeye başladı. Siz de bundan muzdaripseniz, Google sizi de takip ediyor! Zaten Google’ın bizim hakkımızda çok şey bildiği artık bir sır değil. Silikon Vadisi devi bunu kabul de ediyor. Sizin hakkınızda neleri bildiğini öğrenme hakkınız var, reklam amaçlı kullanıma da limit koyabilirsiniz. İnternet devinin iş modeli çok büyük oranda reklam ve veri toplamaya dayalı.

Hizmeti kullanıyoruz

Bu bilgi yaptığınız aramalar, kullandığınız Google haritaları, Google Asistan’la konuşma ya da ortam sesleri gibi firmayla girdiğiniz etkileşimlerle toplanıyor.

Farkında olmadan Google’ın pek çok hizmetini ücretsiz kullanıyoruz. Gmail, Google Belgeler, Drive ve Google Maps, Android ve Chrome bunlardan birkaçı. Bizden veri toplama konusunda pek çok kapısı var. Bu durum Google’ın kullanıcılara hedef odaklı reklam yapabilmesinin yolunu açıyor. Veri toplama arama motoruyla başlıyor, e-posta hizmetiyle devam ediyor. Gmail adresinizden attığınız ve aldığınız e-posta’lara göre de reklama maruz kalabilirsiniz. Google Haritalar’la, evlerimize kadar geliyor, hangi restorana gittiğimizden nerede ne kadar vakit harcadığımıza kadar her şeyi biliyor…

Google, daha sonra bulguları Google Takvim’i de içeren diğer hizmetlerle birleştiriyor. Randevularınızı bile takip edebiliyor. ‘Google Haber, Kişiler, Fotoğraflar gibi hizmetler de sizinle ilgili pek çok veriye erişilmesini sağlıyor.

Veriyi paylaşıyoruz

Bunların hepsine de uygulamaları kullanırken izin veriyoruz. Sonra da firma sizin ilgi alanlarınıza göre reklamları göstermeye başlıyor. Google, servisleriyle internet dünyasının şekillenmesine yardım ediyor ancak bu da kişisel verinin farklı formlarda ele geçirilmesine neden oluyor. Ancak bu durum Apple ve Microsoft için de geçerli.

Nasıl engel olursunuz?

VPN ve daha anonim servisleri kullanmak gibi seçenekler olsa da internette gizlilik şansı çok az. Dürüst olursak, Google’ın kişisel verilerimizi kimseye satmadığını ve bu veriyi kişisel reklamlar için topladığını açıkça belirtmesi gerekir. Ancak siz de işi şansa bırakmayın ve bazı engellemeleri yapın.

– Google’un bütün aramalarınızı kaydetmesine engel olmak için myactivity.google.com sayfasına girerek arama geçmişinizi silebilirsiniz. Aktivite kontrolü sayfasında ‘Web&App Activity (Web ve Mobil Uygulama Aktivitesi)’ izlemeyi kapatabilirsiniz. Bu Chrome geçmişi ve Google servisleri kullanan sitelerin geçmişini de siler.

– Google, sesli aramalarınızı da kaydediyor. Google Asistan ve ses servisi hepsi depolanıyor. Bunu da ‘Voice&Auido Activity-Ses ve Audio Aktivitesi’ özelliğini kapatarak engelleyebilirsiniz.

– Lokasyonunuzu takip etmesine engel olmak için ayarlar sayfasında lokasyon aktivitesi kontrole girin. Lokasyon geçmişini pasif hale getirin.

– Google’ın gerçekten sizin hakkınızda ne bildiğini öğrenmek için de reklam ayarları sayfasına gitmeniz gerekir. Bu sayfada kişiselleştirmeyi açarsanız, sizi internette takip eden ilanlar yok olacaktır. Hatta onları aradığınızda bile bulamayabilirsiniz. Google’ın ilan ağı dünyada 2 milyondan fazla websitesinde kullanılıyor.

– Son olarak ise Google’dan bıktıysanız ve tamamen hesabınızı silmek istiyorsanız bu da mümkün. Myaccount.google.com/deleteaccount adresine giderek ‘Hesabı Sil’e basınca tamamen sistemden çıkabilirsiniz.

Kaynak: milliyet

Windows 10 karalara büründü

Windows 10 karalara büründü

Windows 10’daki Posta ve Takvim uygulamasını güncelleyerek koyu modu hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.
metin boyutu

Windows 10 Posta ve Takvim uygulaması aldığı güncelleme ile koyu mod desteğine kavuştu.

Microsoft, Windows 10 ile koyu moda geçiş yapmış ve sistem arayüzünde siyah sevenlere büyük bir jest yapmıştı. Ancak Windows 10‘un sistem genelinde olan koyu mod seçeneği bazı Microsoft uygulamalarında tam anlamıyla stabil çalışmıyordu.

Özellikle koyu mod, Windows 10’un Posta ve Takvim uygulamasında hoş görünmeyen bir görüntüye yol açıyordu.

Koyu mod, Posta ve Takvim uygulamasındayken gelen maillerin içeriklerini siyah yerine beyaz arka fonda gösteriyordu. Bu da görüntü açısından çok acemice görünüyordu. Microsoft nihayetinde Posta ve Takvim uygulaması için bugün güncelleme yayınladı.
Windows 10’un yerleşik uygulamalarını güncellemek ve yenilikleri kaçırmamak için aşağıdaki adımları izleyebilirsiniz.

Başlangıç  ekranını seçin ve ardından Microsoft Store seçeneğini belirleyin. Sağ üstteki Microsoft Store’da, hesap menüsünü (üç nokta) ve ardından Ayarlar‘ı seçin.

Kaynak: cnnturk

Windows 10 güncellemesini indirenlere kötü haber

Microsoft’un yeni yayınladığı Windows 10 güncellemesi, beraberinde bir dizi sorunu da getirdi. Tespit edilen en önemli problem ise güncellemenin yüklenmesiyle bilgisayarların yavaşlamaya başlaması ve hatta siyah ekranla yüz yüze gelinmesi…

Windows 10 güncellemeleri son zamanlarda kullanıcıların canını sıkmaya başladı. Zira ortaya çıkan yeni sorunlar nedeni ile pek çok forumda ve Microsoft‘un web sitesinde şikayetler arttı. Güncellemeyle birlikte bazı oyunların sorun çıkarmaya başladığı tespit edildi.
1 Mart tarihinde yayınlanan KB4482887 (OS Build 17763.348) güncellemesi oyunlarda kullanıcıların sistemlerini kilitlediğini, USB bellek taktıklarında farenin işlevini kaybettiğini ve grafik performanslarında sorunlar oluşturduğu dikkat çekiyor.
Reddit’te ortaya çıkan konu başlıkları, sorunların Destiny 2’de yoğunlaştığını gösteriyor, ancak başka oyunların da adı geçiyor.

PUBG OYUNCULARINI VURAN GÜNCELLEME

1 Mart tarihinde gönderilen Windows güncellemesini bilgisayarınıza yüklediyseniz ve PUBG – APEX Legends oyunlarından bir tanesini oynuyorsanız, FPS sorunu yaşıyor olabilirsiniz.

hurriyet

Microsoft, Kuantum Bilgisayar Ağını Tanıttı

Yazılım devi Microsoft, Girişim Zirvesi’nde duyurduğu bilgisayar ağı ile ağ ortaklarını kuantum araçlarıyla tanıştırdı
Kuantum bilgisayarlarının yayılması için henüz aşılması gereken birçok aşama var ancak yazılım devi Microsoft, erken davranarak kendi kuantum bilgisayar ağını kurdu.

Microsoft, Kuantum Bilgisayar Ağını Tanıttı

Microsoft Quantum Network, şirketin Redmond’daki merkezinde düzenlenen Startup Summit bünyesinde (Girişim Zirvesi) tanıtıldı ve bu sayede yazılım devi Microsoft’un kuantum hesaplama teknolojisine olan bakış açısı da netleşmiş oldu.

Etkinlikte 16 ayrı girişim Microsoft’un zirvesine katılarak  şirketin quantum hesaplama ile ilgilenen beyin takıımının konuşmalarını dinledi, atölye etkinliklerine katıldı ve programlama araçlarını deneyimledi. Microsoft’un Azure Donanıum Sistemler Grubu yardımcı başkanı Todd Holmdahl, konuşmasında quantum bilgisayar teknolojisinin dünyadaki en büyük problemleri çözme potansiyeli olduğunun altını çizerek sözlerine şu ifadeleri ekledi:

“İklim değişikliği gibi problemlerle ilgileniyoruz. Gıda üretimi ile ilgili büyük problemleri çözmeye çalışıyoruz. Materyal biliminin karşılaştığı en büyük zorlukları, kişisel tıbbi bakımı ve makine öğrenmesi alanındaki problemleri çözmek adına fırsatlarımızın olduğunu düşünüyoruz.  Tüm bu imkânlar, bir kuantum bilgisayarı ile elde edilebilir. Bu noktada quantum ekonomisinin gelip çattığını dahi söyleyebiliriz.”

Microsoft, kuantum ağı için gerekli altyapıyı geçtiğimiz yıl yaptığı dev yatırımlarla sağlamış ve Kuantum Geliştirme Kit’inin bir parçası olmak üzere spesifik olarak quantum işlem yükünü sırtlamak için tasarlanan Q# programlama dilini akademik enstitüler ve araştırmacılarla yaptığı çalışmalar sonucunda geliştirmişti.

Microsoft Kuantum İş Gelişimi’nin başındaki isim olan Julie Love’a göre şirket, ilk kuantum işlem imkânını Microsoft Azure ağı üzerinde sağlayacak.

Bununla birlikte bu teknoloji, kullanıcıların çözmek istedikleri problemlerin niteliklerinin ortaya çıkardığı gereksinimlere göre kuantum hesaplama ve geleneksel hesaplama arasında geçiş yapabilmelerine olanak sağlayacak şekilde tasarlandı. Geçtiğimiz yıl Holmdah, beş yıl içerisinde seri üretim ürünü kuantum bilgisayarlarının ortaya çıkacağını belirtmişti. Holmdah’ın öngörüsünün doğruluğunu zaman gösterecek ancak şüphesiz ki Microsoft, Microsoft Kuantum Ağı’nı kurarak bu amaç doğrultusunda şimdiden dev adımlar atmaya başlamış durumda.

Kaynak: chip