Sahil Güvenlik Komutanlığı 38 sözleşmeli personel alacak

Sahil Güvenlik Komutanlığı mülakat sınavıyla 38 sözleşmeli personel alımı gerçekleştirecek.

Resmi Gazete’de yayımlanan ilan ve Sahil Güvenlik Komutanlığının internet sitesinde yayımlanan bilgiye göre başvurular, 2-12 Nisan tarihleri arasında “https://www.turkiye.gov.tr/sahilguvenlik-komutanligi-is-basvurusuinternet adresi üzerinden e-Devlet kapısı vasıtasıyla yapılacak.

Adayların Başvuru Kılavuzu’nda ilan edilen unvanlar için öğrenim şartını taşımaları ve eğitim gördükleri bölümlerle ilgili 2018 yılı Kamu Personel Seçme Sınavı’nın (KPSS) KPSSP93 ve KPSSP94 puan türlerinden en az 60 almaları gerekiyor.

Ayrıca adayların başvuru bitiş tarihi itibarıyla düzeltilmemiş nüfus kaydına göre 18 yaşını tamamlamış ve 1 Ocak 2019 tarihi itibarıyla 36 yaşından gün almamış olmaları şartı aranıyor.

Daha önceden sözleşmeli personel statüsünde çalışanların başvuru tarihi itibarıyla sözleşme fesih tarihi üzerinden en az bir yıl geçmiş olması, sınavlarda başarılı olan adaylar için sevk edilecekleri ilgili hastaneden Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı Sağlık Yeteneği Yönetmeliği’ne göre “Sahil Güvenlik Komutanlığında Sözleşmeli Personel Olur” kararlı Sağlık raporu almaları ve haklarında yaptırılacak güvenlik tahkikatı sonucunun olumlu olması gerekiyor.

Şehit malul ve muharip gazi eş ve çocuklarının anne, baba veya eşinin şehit veya gazi olduğunu gösterir belgeyle başvurmaları durumunda KPSS puanlarına belirlenen taban puanı almış olmak şartıyla yüzde 10 fazlası eklenerek hesaplanmış puanları dikkate alınacak.

Alım yapılacak iller ve unvanlar

Sahil Güvenlik Komutanlığının merkez ve taşra teşkilatında istihdam edilmek tam zamanlı sözleşmeli personel pozisyonlarına alım yapılacak iller ve unvanlar şöyle:

Ankara-Dava Takip Büro Personeli (1), İstanbul – Mali İşler Büro Personeli (1), İzmir – Elektrik Teknikeri (2), İstanbul – İzmir – Bilgisayar Teknikeri (3), Trabzon – İstanbul – Harita Kadastro Teknikeri (2), İstanbul – İzmir – İnşaat Teknikeri (2), Ankara – Video Montaj Teknikeri (1), Antalya – Ambar Büro Personeli (1), İstanbul – Samsun – Büro Personeli (2), Ankara – Bilgisayar Teknisyeni (1), Antalya – İstanbul – Elektrik Teknisyeni (2), İzmir – Mersin – Motor Teknisyeni (2), İzmir – Antalya – Elektronik Teknisyeni (2), Antalya – Sıhhi Tesisat Teknisyeni (1), Antalya – (Boyacı/Badanacı) Destek Personeli (1), İzmir – Marmaris – Ankara – Antalya – Samsun – (Hizmetli) Destek Personeli (13), İstanbul – (Garson) Destek Personeli (1).

Mülakat sınavı tarihleri, sınav yeri ve zamanı ile mülakat sınavı sonuçları adaylara “www.sg.gov.tr” internet adresinden ilan edilecek.

Kaynak: www.aa.com.tr

 

Dünyada kızamık vakaları neden artıyor?

ABD’nin New York eyaletine bağlı bir bölgede kızamık vakalarındaki artış nedeniyle acil durum ilan edildi. Peki kızamık vakaları neden artıyor? Aşının olumsuz etkileri konusunda yanlış bilgilerin kaynağı ve yayılmasında sosyal medyanın rolü ne? Türkiye’de aşı reddi eğilimi ne durumda?

New York eyaletindeki Rockland bölgesinde kızamık salgını nedeniyle acil durum ilan edildi.

New York City’nin kuzeyindeki Rockland County’de 153 kızamık vakasının ardından, aşısız çocukların kamuya açık alanlara girmesi yasaklandı.

Yasağa uymayanlara 500 dolar para cezası ile 6 aya kadar hapis cezası uygulanacağı bildirildi. Yasağın 30 gün boyunca uygulanacağı bildirildi.

aşı

Washington, California, Texas ve Illinois eyaletlerinde de kızamık salgını olduğu haberleri daha önce çıkmıştı.

ABD’de dini nedenlerle veya aşının otizme yol açacağına dair yanlış bilgilere dayanarak çocuklarına aşı yaptırmayı reddedenlerin sayısı giderek artıyor.

New York Times gazetesinde yer alan bir habere göre, söz konusu ilçedeki salgın esas olarak aşırı dindar Yahudilerin yaşadığı bir bölgede yoğunlaşmış bulunuyor.

300 bin nüfuslu ilçede aşılanma oranı yüzde 50-60 seviyesinde seyrediyor; uzmanlar bunun yeterli olmadığını vurguluyor.

Kızamık aşısının otizme yol açtığı iddialarını ortaya atan doktor Andrew Wakefield

Kızamık vakaları neden artıyor?

Peki, Avrupa ve ABD’de kızamık vakalarının artması neye bağlanıyor?

Bu sorun insanların aşı konusundaki davranışlarıyla ilgili.

Kızamık aşısının çocuklarda otizme yol açtığına dair söylentilerin yanlış olduğu çoktan ortaya çıksa da bu yanlış inanç, aşılatma oranını etkilemeye devam ediyor.

Kızamık hastalığının içerdiği risklerden habersiz ebeveynlerin çocuklarını aşılatmama eğilimi de bunda etkili oldu.

Kızamık aşısı olmamış insan sayısı belli bölgelerde yoğunlaşmış halde her yıl artarken büyük bir risk faktörü oluşturuyor.

Kızamık, dünyanın birçok bölgesinde yılda 90 bin insanın ölümüne yol açan bir hastalık. aşı oranının düşük olduğu bölgelere seyahat vb. yollarla kızamık virüsü ulaştığında, hastalık hızla yayılıyor.

Avrupa’da üç kat artış

Kızamık bulaşıcı bir hastalık ve akciğer ve beyin hasarı da dahil olmak üzere ciddi sağlık sorunlarına neden olabiliyor.

Ancak bu tehlikelere rağmen birçok ülkede kızamık aşısı oranları düşüş gösteriyor.

Avrupa’da 2018 yılında 82 bin 500’ü aşkın kızamık vakası görüldü. Bu sayı son 10 yılın en yüksek rakamı, 2017’deki vaka sayısının ise üç katı.

Dünya sağlık Örgütü (DSÖ), aşı karşıtı hareketin 2019 küresel sağlık riskleri arasında üst sıralarda yer aldığını açıkladı.

‘Kızamık aşısı-otizm bağlantısı’na dair söylentinin kaynağı ne?

Batılı ülkelerde kızamık aşısı oranlarının düşmesi esas olarak İngiliz cerrah Andrew Wakefield’ın açıklamalarına dayanıyor.

1997’de ünlü tıp dergisi Lancet’te yazdığı bir makalede Wakefield, kızamık-kızamıkçık-kabakulak (KKK) için yapılan karma aşının çocuklarda otizme yol açtığını iddia etmişti.

O tarihten beri yapılan birçok araştırmada aşı ile otizm arasında böyle bir bağlantı bulunamadı. Lancet dergisi bu araştırmayı yayından kaldırdı ve Wakefield İngiltere’de meslekten men edildi.

Ancak onun ileri sürdüğü iddialar nedeniyle KKK aşısı oranları İngiltere’de 1996’da yüzde 92’den 2002’de yüzde 84’e kadar düştü. O tarihten bu yana yüzde 91’e tırmandıysa da bu oran hala DSÖ’nün önerdiği yüzde 95’in altında.

sosyal medya

 

Sosyal medyanın rolü

İngiltere’de Kamu Sağlığı Derneği, aşılar hakkında “yanlış ve tehlikeli bilgi” yayılmasında sosyal medyanın rolüne dikkat çekiyor.

Araştırmalar, sosyal medyada yayılan sahte haberlerin “aşılar konusunda yanlış bilgi içerdiği ve olumsuz mesajlar verdiğini” gösteriyor.

Uzmanlar, bu konudaki “sahte haberlerin” yayılmasını önlemek üzere sosyal medya şirketlerini adım atmaya çağırıyor.

Hükümet, sosyal medya şirketlerini aşılar hakkında yanlış bilgi içeren paylaşımları kaldırmaya zorlayan yeni bir yasa üzerinde çalışıyor.

Kızamık, kızamıkçık, kabakulak için yapılan karma aşı

Türkiye’de durum ne?

DSÖ verilerine göre, 2018’in ilk dokuz ayında kızamık teşhisi konan hasta sayısı 510’a ulaşmıştı.

Bu rakam 2017’de 69 olan vaka sayısına kıyasla büyük bir artışı ifade ediyor. 2016’daki kızamık vakası sayısı ise sadece 9’du.

Türkiye’de son dönemde henüz kızamık nedeniyle ölüm kaydı bulunmasa da çocuklarına aşı yaptırmayı reddedenlerin sayısı giderek artıyor.

Sağlık Bakanlığı verilerine göre, 2017’de yüzde 97, 2018’de yüzde 98 olan aşılama oranı 2017’de yüzde 96’ya düştü.

Sağlık Bakanlığı Bağışıklama Danışma Kurulu üyesi ve Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, son yıllarda kızamık vakalarındaki artışa dikkat çekiyor.

Son birkaç yıldır Türkiye’de de artan aşı karşıtı söylemlerin etkisiyle ebeveynlerin çocuklarını aşılatmamaya başladıklarını vurgulayan Ceyhan, 2011 yılında 183 kişiyle başlayan aşı karşıtlığının 2013’te 980’i bulduğunu, 2017’de ise 23 bin 600 ailenin çocuklarına aşı yapılmasını reddettiğini belirtiyor.

Ceyhan, aşı reddinin 50 binleri bulması halinde Türkiye’de salgın meydana gelebileceği uyarısında bulunuyor.

Geçmiş salgınlardan elde edilen verilere göre, kızamık geçiren 1000 çocuğun 100’ü hastaneye yatıyor, bu çocukların yaklaşık 20’si hayatını kaybediyor, 30’unda ise beyin hasarı meydana geliyor.

Kaynak: www.bbc.co.uk

Samsun Mesanesinden 522 Gramlık Tek Parça Taş Çıktı

Samsun’da işçi emeklisi Mustafa Aytürk’ün (62) ameliyatla mesanesinden 522 gram ağırlığında tek parça halinde taş çıkarıldı.

Samsun’da işçi emeklisi Mustafa Aytürk’ün (62) ameliyatla mesanesinden 522 gram ağırlığında tek parça halinde taş çıkarıldı. Ameliyatı gerçekleştirilen Üroloji Uzmanı Opr.Dr. Can Aydın, 37 yıllık meslek hayatında ilk defa bu büyüklükte tek parça halinde bir mesane taşı vakası gördüğünü söyledi. Samsun’da işçi emeklisi 4 çocuk babası Mustafa Aytürk, idrar yapmakta zorlanınca doktora başvurdu. Çeşitli ilaç tedavileri yapılan Aytürk’e 10 yıl önce mesanesinde taş olduğu ve ameliyat yapılması gerektiği söylendi. Ancak ameliyattan korkan Aytürk, ilaç kullanarak bekledi. Geçen hafta ağrıları artan Aytürk, Gazi Devlet Hastanesi Üroloji Bölümü’ne başvurdu. Burada yapılan tetkiklerde Aytürk’ün mesanesinde çok büyük bir taş olduğu belirlendi. Aytürk’ün ameliyatla mesanesinden 522 gram ağırlığında tek parça halinde taş çıkarıldı. Ameliyat sonrasında taşı gören Aytürk ve yakınları ise büyük şaşkınlık yaşadı.

GÖRÜNCE PATATES SANDIM

20 yıldır idrar yaparken sıkıntı yaşadığını anlatan Mustafa Aytürk, Doktorlara gittim, ‘İltihap var’ diyorlardı. İlaç kullanıp bir iki ay rahatlıyordum. 10 yıl önce gittiğim doktorum bana taş olduğunu ameliyat olmamı söyledi. Ben olmak istemedim. Yine ilaç içtim ameliyat için gelmedim. Ancak daha sonra daha kötü oldum. Tekrar doktora gittiğimde ameliyat olmam gerektiğini söylendi. Bu kadar büyük taş olduğunu bilmiyordum. Bu taş yüzünden ben çok çektim. Ameliyattan sonra taşı gördüğümde çok şaşırdım. Ben ilk görünce PATATES sandım. Şaka yapıyorlar sandım. Bu taş benim vücudumda bunca yıl nasıl durmuş inanamadım. Yıllarca bu taş ile yaşamışım. Gören herkes şaşırıyor. Bana ‘Bu taşı nasıl büyüttün’ diyorlar. Allah doktorumdan razı olsun. Şimdi çok rahatım. sanki yeniden doğmuş gibi oldum. Devletimizin imkanları nedeniyle Sağlık Bakanlığı’na ve doktorlarımıza çok teşekkür ederim dedi.

37 YILLIK MESLEK HAYATIMDA GÖRDÜĞÜM EN BÜYÜK TAŞ

Ameliyatı gerçekleştiren Üroloji Uzmanı Opr.Dr. Can Aydın da, 37 yıllık meslek hayatında ilk defa bu büyüklükte tek parça halinde bir mesane taşı vakası gördüğünü söyleyerek Hasta idrar yapmakta zorlanma şikayetiyle bize geldi. Bizim için standart alışkın olduğumuz bir şikayet. sonra tetkikler yaptıktan sonra taşı tespit ettik.Yaklaşık 25 dakika süren ameliyatımızı gerçekleştirdik. Aslında hastamıza 10 yıl önce yine ameliyat demişiz ama o zaman hastamız muhtemelen korktu ve gitti. Aslında o zaman muhtemelen bu taş daha ufaktı. Şimdi baya büyük bir taş haline gelmiş. İlk defa bu büyüklükte tek parça halinde bir mesane taşı görüyorum. 37 yıllık meslek hayatımda ilk defa böyle bir şey gördüm. Çok nadir görülebilecek bir durum. 522 gramlık eni 8 santimetre boyu ise 10 santimetre uzunluğunda bir taş bu. Hastamızın Sağlık durumu gayet iyi. Bundan sonra bir sorun yaşamayacak. İdrar yapmanın mutluluğunu yaşayacak diye konuştu.

Kaynak: www.sondakika.com

Sağlık Bakanı Koca’dan flaş aşı açıklaması!

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Gaziantep Valiliği ziyaretinde hepatit B ve polio aşılarıyla  ilgili sorun yaşandığı yönündeki iddialara ilişkin gazetecilerin sorularını  yanıtladı.

Hepatit B ile ilgili 300 bine yakın dozu geçen hafta Türkiye geneline  dağıttıklarını ifade eden Koca, “550 bine yakın polio (çocuk felci) aşısını da verdik.  Dolayısıyla bu anlamda ne hepatit B ne de polio aşısıyla ilgili sıkıntı  yaşanmıyor, yaşatmayacağız.” dedi.

Aşıyla ilgili gelecek dönemde yerlileştirme ve millileştirme  çerçevesinde çalışmalar yapılacağına işaret eden Koca, şunları belirtti:

“Önümüzdeki 5 yıllık süreçte yüzde 100 dışarıya bağımlı olduğumuz  aşıyı yerlileştirmek istiyoruz. Önümüzdeki 1 yıl içerisinde özellikle kuduz ve  benzeri anti serumları yerlileştirme, yani ruhsat verme sürecini başlattık.  Özellikle yurt dışına hem Küba, Kore olsun hem de Avrupa merkezli önemli  gördüğümüz bir iki merkezle yakın ilişki içerisindeyiz. Özellikle teknoloji  transferi ve ar-ge boyutuyla ilgili aşıyı yerlileştirme noktasında kararlı  olduğumuzu söylemek istiyorum.”

Bakan Koca, yerli ve millileşme çalışmalarını çok önemsediklerini dile  getirerek, “Ben kendimi bu anlamda son derece sorumlu görüyorum. Hem bölgesel hem  Bakanlık olarak bizim aktif yapacaklarımız hem de Sağlık Vadisi dahil olmak  üzere, gerekirse ürün odaklı fonlama dahil yerlileşme ve millileşmeyi çok  önemseyeceğimiz bir dönem yaşayacağımızı söylemek istiyorum.” ifadelerini  kullandı.

Kaynak: secure.milliyet.com.tr

Bakanlık harekete geçti! 15 bebek öldü, ülke karıştı

bakanlik-harekete-gecti-15-bebek-oldu-ulke-karisti-13480822.Jpeg

TUNUS’TA BİR DEVLET HASTANESİNDE ENFEKSİYON NEDENİYLE 15 BEBEĞİN HAYATINI KAYBETMESİNİN ARDINDAN SAĞLIK BAKANLIĞINA BAĞLI 3 GENEL MÜDÜRÜN GÖREVİNE SON VERILDI.

Tunus Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, başkent  Tunus’taki Er-Rabıta Devlet Hastanesinde son günlerde artan bebek ölümleri  nedeniyle, Sağlık Genel Müdürü Nebihe el-Bursali, Ulusal İlaç Denetim  Laboratuvarı Genel Müdürü Sinde el-Bahri ile başkentteki Kadın Hastalıkları ve  Doğum Merkezi Genel Müdürü Hayat Sabit’in görevden alındığı belirtildi.

Sağlık Bakanı Abdurrauf eş-Şerif de daha önce, ölümler üzerine  istifasını sunmuştu. Başbakan Yusuf Şahid de hafta sonu hastaneyi ziyaret ederek,  eğer bir ihmal varsa sorumluların hesap vereceğini belirtmişti.

Bebek ölümlerinin ardından Tunus’ta hükümetten ve muhalefetten  açıklamalar gelmiş, olay nedeniyle ülkede protestolar düzenlenmişti.

Kaynak: secure.milliyet.com.tr