‘Washington uluslararası hukuku çiğneyen bir adım daha attı’

Kremlin Sözcüsü Dimitriy Peskov, başkent Moskova’da ABD Başkanı Donald Trump‘ın Golan Tepeleri’ne ilişkin başkanlık kararını imzalamasını gazetecilere değerlendirdi.

Söz konusu kararın Orta Doğu ve Suriye’de olumsuz etkilere neden olacağını belirten Peskov, “Olumsuz sonuçlara kesinlikle neden olacak bu kararı üzüntüyle karşılıyoruz.” diye konuştu.

ABD’yi uluslararası hukuku çiğnemekle suçlayan Peskov, “Washington, Golan Tepeleri’ne ilişkin kararıyla uluslararası hukuku çiğneyen yeni bir adım daha atmıştır. Bu anlamda da çok üzgünüz.” dedi.

Peskov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, temaslarda bulunmak üzere Moskova’yı ziyaret eden Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn ile de bu konuyu istişare edeceğini söyledi.

Suriye’nin güneyindeki Golan Tepeleri, 1967’deki Altı Gün Savaşı’ndan bu yana İsrail işgali altında. İsrail, 1981’de Golan Tepeleri’ni tek taraflı olarak ilhak ettiğini açıklamış ancak uluslararası toplum bu kararı tanımamıştı.

Trump, Golan Tepeleri üzerinde İsrail’in egemenliğini tanıyan başkanlık kararını imzalamıştı.

Kaynak: www.aa.com.tr

Seçim arifesinde Netanyahu’yu yolsuzluk dosyaları bekliyor

Genel Seçimin eşiğindeki İsrail’de, iktidar için sıkı bir yarışa giren Başbakan Binyamin Netanyahu‘yu 3 yolsuzluk dosyası bekliyor.

Netanyahu hakkında, 4000 numaralı “rüşvet aldığı ve görevi kötüye kullandığına”, 1000 ve 2000 numaralı “yolsuzluk ve görevi kötüye kullandığına” ilişkin dosyalar nedeniyle iddianame hazırlanması beklenirken, İsrail Başbakanı 3000 numaralı yolsuzluk dosyasından ise aklandı.

Seçime sadece 2 hafta kala Başbakan hakkında yeni suç dosyası açılabileceği belirtiliyor.

İsrail Başsavcısı Avichai Mendelblit, Netanyahu soruşturmasında iddianameyi mahkemeye sunmadan önceki son aşama olan “ifade” işlemini seçim sonuçlarını etkilememek adına 9 Nisan sonrasına erteledi.

Netanyahu’ya yönetilen suçlamalar nelerdir?

İsrail Başbakanı, 4000 numaralı telekomünikasyon yolsuzluğu soruşturması kapsamında, Shaul Elovictch’in sahibi olduğu “Bezeq” medya şirketine ait “Walla News” adlı internet sitesinde, Netanyahu ailesi lehine haberlere yer verilmesi karşılığında söz konusu şirkete 276 milyon dolar değerinde mali imtiyaz sağlamakla suçlanıyor.

1000 numaralı dosyada ise Netanyahu’nun 2007 ila 2016 yılları arasında iş adamlarından “hediye” adı altında 283 bin dolar değerinde puro, şampanya, mücevher ve uçak bileti aldığı iddia ediliyor.

2000 numaralı dosyada da Netanyahu’nun, kendisi ve ailesi lehine haber yapılması için Yedioth Ahronoth gazetesinin sahibi ve yayıncısı Arnon Mozes ile gerçekleştirdiği toplantılar yer alıyor. Dosya, Netanyahu ve ailesi hakkındaki olumlu haberlere karşılık Yedioth Ahronoth’un rakibi İsrael Hayom gazetesine baskı yapıldığı iddiasını da barındırıyor.

Netanyahu hakkındaki suçlamalar son bulmadı

İsrail yerel basınında 21 Mart’ta Başsavcılık Ofisinin Netanyahu hakkında, Seadrift Coke şirketinin satışından elde ettiği yüksek kara ilişkin yeni dosya açmayı planladığına dair iddialar yer alıyor.

Haaretz’in haberine göre, Netanyahu’nun İsrail polisi tarafından aklandığı, İsrail’in Alman denizaltılarını satın almasına ilişkin 3000 numaralı dosya hakkında soruşturmaya katılan yasa uygulayıcıları, bunun açık bir çıkar çatışması olduğunu ifade etti.

Denizaltıları üreten firma ile Netanyahu arasındaki ilişki

Netanyahu, 2007’de ana muhalefet partisinin lideriyken ABD Teksas merkezli ve yeğeni Nathan Milikowsky tarafından yönetilen Seadrift Coke adlı şirketten 4 milyon şekele hisse satın aldı.

Denizaltı imalatı için çelik üreten bu şirket, daha sonra Ohio merkezli GrafTech adındaki başka bir firmaya satıldı. GrafTech firması da söz konusu denizaltıların satışını gerçekleştiren Alman firması “Thyssenkrupp”un tedarikçileri arasında yer alması dikkati çekiyor.

Netanyahu, şirket hisselerini 2010’da sattığını ifade ediyor. Netanyahu’nun 4 milyon şekele satın aldığı hisseleri, 16 milyon şekele sattığı iddia ediliyor.

Netanyahu’un, askeri kurumlara haber vermeden Alman denizaltılarının Mısır’a satışına onay verdiği de son dönemde ortaya çıkan bir gelişme.

Mendelblit’in Netanyahu hakkındaki iddianame hazırlama niyetini açıklamasının ardından ne olacak?

Adalet Bakanlığı yayımladığı açıklamada, Başsavcı Mendelblit’in iddianame hazırlama planının nihai karar olmadığı, nihai karar verilmeden önce Başbakan Netanyahu’nun ifadesinin alınacağını bildirdi.

İfade sürecinin tamamlanmasının ardından iddianame konusunda kesin kararın verileceği kaydedildi.

Netanyahu ifadesini ne zaman verecek?

Netanyahu’nun ifadesini seçimden önce vermesi bekleniyordu ancak Başsavcı seçimlere müdahale etmekle suçlanabileceği endişesiyle, Başbakanın avukatlarının başvurusuyla tarihi seçim sonrasına erteledi.

Adalet Bakanlığı ifade süreci için net takvimin en kısa sürede belirleneceğini kaydetti.

Netanyahu hakkında iddianamenin hazırlanacağı kesin mi?

Tel Aviv Üniversitesine bağlı İsrail Demokrasi Enstitüsü, yaptığı bir çalışmada, başsavcının ifade aldıktan sonra yeni edinilen bilgiler ışığında iddianame hazırlama kararından vazgeçebileceği bilgisini veriyor.

Çalışma, 2016 verilerine göre ifade alınmasının ardından dosyaların yüzde 41’inin kapandığını gösteriyor.

İfadenin tek seferde alındığı ancak üst düzey yetkililer için genelde 2-3 oturumda tamamlanabileceği belirtiliyor.

Yeniden başbakan olursa, iddianame hazırlanması halinde Netanyahu’nun istifa etmesi gerekir mi?

Enstitünün çalışmasında, tüm yasal prosedürler tamamlanıp nihai karar verilmeden İsrail başbakanının iddianame hazırlansa bile istifa etmesi gerekmediği ifade ediliyor.

Daha önce hapis cezası alan İsrail başbakanı oldu mu?

Eski İsrail Başbakanı Ehud Olmert hakkındaki yolsuzluk suçlamaları nedeniyle 2009 yılında istifa etmiş ve Mayıs 2014’te 6 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.

Olmert hapse girmiş ve cezasının üçte birini çektikten sonra serbest bırakılmıştı.

Kaynak: www.aa.com.tr

‘Bu yıl 15 şube kurmayı planlıyoruz’

Deniz Aksu, EmlakBank’ın Ataşehir’deki yeni genel müdürlük binasında gazetecilerle bir araya geldi. Bankanın 1926’da Mustafa Kemal Atatürk’ün talimatıyla kurulduğunu anımsatan Aksu, geçmişten bugüne bankanın kısa tarihi hakkında bilgi verdi.

Aksu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ilk 100 günlük Eylem Planı çerçevesinde tekrar yapılandırılan ve katılım bankası olması kararı alınan EmlakBank’ın, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’ndan faaliyet iznini 27 Şubat 2019’da aldığını anımsattı.

Bununla beraber bütün entegrasyon süreçlerini hızlıca tamamladıklarını ve 21 Mart’ta merkez şubesi ile hizmet vermeye başladıklarını belirten Aksu, “Faaliyete geçiş tarihi ile birlikte, bankacılık hizmetlerimizi, internet ve mobil şubemizi, fon toplama ve fon kullandırma ürünlerimizi hizmete hazır hale getirdik. Debit kartımız, nakit kart ile kamu bankalarının ortak ATM uygulamasına dahil olduk.” diye konuştu..

Aksu, genel müdürlük binasında merkez şubenin yanı sıra Ataşehir, Kadıköy ve Ümraniye İlçe Tapu Müdürlüklerinin de yer alacağını söyledi.

Bir yılda alıp satılan emlakin değerinin 2,7 trilyon lira olduğuna dikkati çeken Aksu, EmlakBank olarak tapu müdürlükleri ile daha sıkı iş birliğinde çalışarak bu alanlara sirayet etmek istediklerini dile getirdi.

Dört ay gibi kısa bir sürede çalışma arkadaşlarının, günde 16 saat çalışarak bankayı yeniden faaliyete hazır hale getirdiklerini belirten Aksu, “Bankanın kuruluş faaliyetlerine başladıktan sonra tasfiye sürecindeki 7 bin 229 dosyayı inceledik. 18 kamyon dolusu hukuki evrakı kısa bir sürede Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun (TMSF) desteğiyle bir TMSF iştiraki olan Birleşim Varlık Yönetimi AŞ’ye devrettik. Söz konusu devir ile bankamıza temiz bir sayfa açtık. Şu anda Türkiye’nin en sağlam bilançosuna sahibiz. Çünkü hiç sorunlu alacağımız yok.”

“Yıl sonunda 15 şubede 426 çalışana ulaşacağız”

Deniz Aksu, kamu sermayeli bir katılım bankası olarak EmlakBank’ın tüm sektörün en donanımlı bankacılarından oluştuğunu söyledi.

Temel amaçlarının, ülkenin gücüne güvenen ekonomik aktörlerinin yanında güçlü bir finansal çözüm ortağı olarak yer almak olduğunu ifade eden Aksu, “Ayrıca ülkemizin kalkınma hedefi yolculuğuna önemli bir katkı sağlamayı hedefliyoruz. Tüm paydaşlar ve iş ortaklarımızla birlikte iş birliklerimizi artırarak sektör için sürdürülebilir finansman modelleri oluşturacağız. Güçlüklere omuz veren bir mekanizma ile geliyoruz.” ifadelerini kullandı.

Aksu, Şubat 2019 itibarıyla 145 personelin istihdam edildiğini, çalışan sayısını yıl sonunda 426’ya çıkarmayı hedeflediklerini dile getirdi.

Türkiye’nin 7 coğrafi bölgesinde olma hedefiyle yola çıktıklarını ifade eden Aksu, “Halihazırda 5 şube için kira imzaladık. Yıl sonunda 15 şubeye ulaşmayı planlıyoruz. Yeteri kadar şubeleşmemiz ve uygulayacağımız ürünlerin yaygınlaşmasını sağlayacak temel stratejilerimiz olacak. Türkiye’nin bankası olacağız. Şu anda malumunuz dijital bir dünyada yaşıyoruz. Şubeleşme ihtiyacı ne kadar gerekiyorsa o kadar kuracağız. Kamu bankaları ile iş birliği yaparak yaygınlaşma kısmında da daha hızlı adımlar atacağız.” değerlendirmesinde bulundu.

“Gayrimenkul piyasasında piyasa yapıcı kurum olacağız”

EmlakBank genel Müdürü Aksu, gayrimenkul piyasasında piyasa yapıcı kurum olmayı hedeflediklerini ve kentsel dönüşüme finansal çözümler sunacaklarını söyledi.

Türkiye Emlak Katılım Bankası’nın geçmişte Ataşehir, Bahçeşehir, Ataköy gibi Türkiye standartlarının üzerinde şehirleşme projelerini finanse ettiğini hatırlatan Aksu, “Yeni vizyonumuzda bu sistemi Türkiye’de oturtmak ve kamunun hizmetine sunmak bulunuyor. Biz bunu gerçekleştireceğiz. Yapı malzemeleri üreticileri ve kullanıcılarından oluşan inşaat sektörünü en iyi noktaya taşıyacak finansal çözümleri sunan bir banka olmayı hedefliyoruz. Kısa vadeli değil uzun vadeli kazanımları hedefliyoruz. Projelere finansal ortak olabiliriz.” şeklinde konuştu.

Aksu, sürdürülebilir gayrimenkul finansman modellerini Türkiye’de yaygınlaştırmayı bankanın ana hedeflerinden biri olarak belirlediklerini vurguladı.

İnsanların barınma ihtiyacının çok kutsal olduğunu ve bu ihtiyaca hizmet edeceklerini söyleyen Aksu, şunları kaydetti:

“Fakat biz bir bankayız, ev, inşaat yapmayacağız. Bu noktada temel fonksiyonumuz, inşaatı yapana güçlü bir finansal iş ortaklığı ile yol arkadaşı olmaktır. Hem reel sektöre hem finans sektörüne destek olmak için piyasaya girdik. Kısa vadede değil, uzun vadede vatanımızın ve milletimizin faydasına olacak işlere odaklanacağız. Odaklanacağımız finansal çözümleri dört temel konuda özetleyebiliriz. Birincisi yapı malzemeleri üretici ve kullanıcıları ile yerel endüstriyel üretimin sürdürülebilir finansmana erişimi. İkincisi mevcut emlak stoklarının doğru fiyatlanması için varlığa dayalı finansman modelleri. Üçüncüsü ihtiyaca uygun finansal çözümler ve sonuncusu tüm kentsel dönüşüm çeşitlerinin fonlanması.”

Aksu, gayrimenkul sektöründe kreditörlere teminat olarak verilebilecek stok bulunmadığını, bunların daha önceki kreditörler tarafından teminat olarak alındığını söyledi.

“Bilanço büyüklüğümüz 5 milyar TL’ye ulaşacak”

EmlakBank genel Müdürü Aksu, yurt dışında uygulanan ancak Türkiye’de sınırlı uygulanan ya da geçmişte uygulanıp şimdi uygulanmayan birçok modeli kısa vadede hayata geçireceklerini kaydetti.

“Tedarik Zinciri Finansman Modeli”, “Uzun Vadeli TL Piyasası”, “Varlıkların Yönetimi”, “Alım Haklarına Dayanan Kira Sertifikası”, “Gayrimenkul Yatırım Fonu”, İpotek Sertifikası”, “Yabancıya Satış için Yeni Bir Model”, “Yapı Tasarrufu Sandığı Sistemi”, “Kira Kayıt Sistemi” gibi çözümlerin yanı sıra Tapu Müdürlükleri ile tam entegrasyonun sağlanmasını uygulamaya koyulacağını ifade eden Aksu, yabancılara konut satışında da yeni bir model üzerinde çalıştıklarını dile getirdi.

Aksu, önce fon bulacaklarını ve sonrasında bu fonları ilgili alanlara plase edeceklerini belirtti.

EmlakBank’ın sermayesinin 750 milyon TL, öz kaynak büyüklüğünün ise 1,1 milyar TL seviyesinde olduğunu kaydeden Aksu, “Yıl sonunda bilanço büyüklüğümüzün 5 milyar TL seviyesine geleceğini tahmin ediyoruz. Bu yıl içinde 2-3 milyar liralık sermaye piyasası ihracı yapmayı planlıyoruz. Yıl sonunda aralık ayı gibi 1 milyarlık sukuk ihracı gerçekleştirmeyi planlıyoruz.” ifadelerini kullandı.

“İki Alman firması ile İyi Niyet Anlaşması imzaladık”

Deniz Aksu, Türkiye’de çok ciddi metro yatırımı olduğunu ve bu yatırımda en fazla giderin yürüyen merdiven ve asansörler olduğunu söyledi.

İstatistiki olarak bakıldığında yürüyen merdiven ve asansör alanında 2017’de 188 milyon dolarlık ithalat yapıldığını belirten Aksu, Türkiye’nin bu ticaretle dünyada 4’üncü sırada yer aldığını ifade etti.

Metrolarda kullanılacak yürüyen merdiven ve asansör konusunda yerel bir üreticinin olmadığına dikkati çeken Aksu, şöyle devam etti:

“O zaman bunları yurt dışından getirmemiz gerekiyor. Onlara yatırım ortamı ve finansal çözüm sunmamız gerekiyor. Şu anda iki tane Alman firması ile Memorandum of Understanding (MoU – İyi Niyet Anlaşması) imzaladık. Bu iki firmanın Türkiye gelmesi için anlaşmaya vardık. Anlaşmaya vardığımız bu asansör ve yürüyen merdiven şirketleri kendileri direkt olarak Türkiye’ye gelecek. Onlar metroya satış yapacaklar. Biz onların satışlarını fonla yacağız. Biz onlara ödeme garantisi sunacağız.”

“Paris ya da Frankfurt’ta olacağız”

Deniz Aksu, yurt dışı hedeflerine ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:

“Brexit ile birlikte Londra’da olan Takas Merkezi’nin ya Paris ya da Frankfurt’a geçmesi düşünülüyor. Dış şubeleşmede hedeflerimiz var. Bu konuda Takas Merkezi’nin nerede olduğu çok önemli. Ya Paris ya da Frankfurt’ta olacağız. Bir yıl içinde bizim yönettiğimiz ve bize hizmet edecek iştirakimiz olacak bir finansal kuruluş kurmayı planlıyoruz.”

Kaynak: ekonomi.haber7.com

Avrupa Konseyi heyeti 31 Mart yerel seçimlerini izleyecek

Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresinin internet sitesinden yapılan açıklamaya göre, 20 ülkeden 22 gözlemcinin yer aldığı heyet, 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimleri izlemek üzere 27 Mart-1 Nisan tarihlerinde Türkiye’yi ziyaret edecek.

Heyet, ilk olarak Ankara’da Yüksek Seçim Kurulunda temaslarda bulunacak.

Andrew Dawson başkanlığındaki heyet, 28-29 Mart’ta Ankara’daki diplomatik misyonlar, devlet yetkilileri, STK’ler, düşünce kuruluşları, medya ve siyasi partilerin temsilcileriyle bir araya gelecek.

Heyettekiler seçim günü gruplara ayrılarak, sandık merkezlerinde seçim prosedürlerini gözlemlemek üzere Ankara, İstanbul, İzmir ve diğer şehirlerde çalışmalarda bulunacak.

Heyet Başkanı Dawson, seçimin ardından 1 Nisan’da Ankara’da düzenleyeceği basın toplantısıyla ilk değerlendirmelerini kamuoyuyla paylaşacak.

Kaynak: www.aa.com.tr

Marketler de tanzim satış yapabilecek

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Salihli Ziraat Odası’nda “Çiftçi Buluşması” etkinliği öncesinde düzenlediği basın toplantısında, tanzim satış noktalarını Ankara, İstanbul, Bursa, Balıkesir, Samsun, Gaziantep ve Trabzon büyükşehir belediyeleri başta olmak üzere yurt çapında 110 noktada devreye aldıklarını, bu satışların kısa sürede hızlı bir netice vererek sebze meyve fiyatlarını yüzde 40-50 gerilettiğini söyledi.

Tanzim satış konusunda yeni bir adımın daha atıldığını kaydeden Pakdemirli, şöyle konuştu:

“Artık tanzim satış noktaları haricinde zincir mağazalara da mal tedarikini Tarım Kredi Kooperatifleri vasıtasıyla yapmaya başlıyoruz. Migros, Carrefoursa, A101, Şok ve BİM’in toplamda 16 bin şubesinde aynı tanzim satış koşullarıyla bu ürünler satışa sunuluyor olacak. Hızlı bir şekilde bu konuda da netice bekliyoruz. Tüketicilerimizin kaliteli ve ucuz sebze ve meyveye ulaşması anlamında alınmış önemli bir karardır.”

Zeytine de prim müjdesi

Bakan Pakdemirli, Manisa’nın zeytin varlığı açısından çok önemli bir bölge olduğunu, yaptıkları görüşmeler sonucu zeytinyağının ardından zeytine de destek olma kararı aldıklarını ifade ederek, “Bildiğiniz üzere zeytinyağında 80 kuruş bir primimiz vadı. Tane zeytine de prim vermeye başlıyoruz, rakamlar 15 kuruş ile 25 kuruş arası olabilir. Onu henüz arkadaşlar çalışıyor. Ama bundan sonra zeytin üreticimiz de tane zeytine prim almış olacak. Egeli üreticilerimize müjdesini buradan verelim.” dedi.

Kaynak: www.aa.com.tr

Samsun Mesanesinden 522 Gramlık Tek Parça Taş Çıktı

Samsun’da işçi emeklisi Mustafa Aytürk’ün (62) ameliyatla mesanesinden 522 gram ağırlığında tek parça halinde taş çıkarıldı.

Samsun’da işçi emeklisi Mustafa Aytürk’ün (62) ameliyatla mesanesinden 522 gram ağırlığında tek parça halinde taş çıkarıldı. Ameliyatı gerçekleştirilen Üroloji Uzmanı Opr.Dr. Can Aydın, 37 yıllık meslek hayatında ilk defa bu büyüklükte tek parça halinde bir mesane taşı vakası gördüğünü söyledi. Samsun’da işçi emeklisi 4 çocuk babası Mustafa Aytürk, idrar yapmakta zorlanınca doktora başvurdu. Çeşitli ilaç tedavileri yapılan Aytürk’e 10 yıl önce mesanesinde taş olduğu ve ameliyat yapılması gerektiği söylendi. Ancak ameliyattan korkan Aytürk, ilaç kullanarak bekledi. Geçen hafta ağrıları artan Aytürk, Gazi Devlet Hastanesi Üroloji Bölümü’ne başvurdu. Burada yapılan tetkiklerde Aytürk’ün mesanesinde çok büyük bir taş olduğu belirlendi. Aytürk’ün ameliyatla mesanesinden 522 gram ağırlığında tek parça halinde taş çıkarıldı. Ameliyat sonrasında taşı gören Aytürk ve yakınları ise büyük şaşkınlık yaşadı.

GÖRÜNCE PATATES SANDIM

20 yıldır idrar yaparken sıkıntı yaşadığını anlatan Mustafa Aytürk, Doktorlara gittim, ‘İltihap var’ diyorlardı. İlaç kullanıp bir iki ay rahatlıyordum. 10 yıl önce gittiğim doktorum bana taş olduğunu ameliyat olmamı söyledi. Ben olmak istemedim. Yine ilaç içtim ameliyat için gelmedim. Ancak daha sonra daha kötü oldum. Tekrar doktora gittiğimde ameliyat olmam gerektiğini söylendi. Bu kadar büyük taş olduğunu bilmiyordum. Bu taş yüzünden ben çok çektim. Ameliyattan sonra taşı gördüğümde çok şaşırdım. Ben ilk görünce PATATES sandım. Şaka yapıyorlar sandım. Bu taş benim vücudumda bunca yıl nasıl durmuş inanamadım. Yıllarca bu taş ile yaşamışım. Gören herkes şaşırıyor. Bana ‘Bu taşı nasıl büyüttün’ diyorlar. Allah doktorumdan razı olsun. Şimdi çok rahatım. sanki yeniden doğmuş gibi oldum. Devletimizin imkanları nedeniyle Sağlık Bakanlığı’na ve doktorlarımıza çok teşekkür ederim dedi.

37 YILLIK MESLEK HAYATIMDA GÖRDÜĞÜM EN BÜYÜK TAŞ

Ameliyatı gerçekleştiren Üroloji Uzmanı Opr.Dr. Can Aydın da, 37 yıllık meslek hayatında ilk defa bu büyüklükte tek parça halinde bir mesane taşı vakası gördüğünü söyleyerek Hasta idrar yapmakta zorlanma şikayetiyle bize geldi. Bizim için standart alışkın olduğumuz bir şikayet. sonra tetkikler yaptıktan sonra taşı tespit ettik.Yaklaşık 25 dakika süren ameliyatımızı gerçekleştirdik. Aslında hastamıza 10 yıl önce yine ameliyat demişiz ama o zaman hastamız muhtemelen korktu ve gitti. Aslında o zaman muhtemelen bu taş daha ufaktı. Şimdi baya büyük bir taş haline gelmiş. İlk defa bu büyüklükte tek parça halinde bir mesane taşı görüyorum. 37 yıllık meslek hayatımda ilk defa böyle bir şey gördüm. Çok nadir görülebilecek bir durum. 522 gramlık eni 8 santimetre boyu ise 10 santimetre uzunluğunda bir taş bu. Hastamızın Sağlık durumu gayet iyi. Bundan sonra bir sorun yaşamayacak. İdrar yapmanın mutluluğunu yaşayacak diye konuştu.

Kaynak: www.sondakika.com

Rusya ile Türkiye arasında pasaportsuz seyahat

Rusların, Türkiye’ye pasaportsuz olarak kimlikle gelmesinin önü açılıyor. Bu bağlamda, 28 Mart’ta Antalya’ya gelecek olan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile bir görüşme gerçekleştirilecek. İadeiziyaret ise 8 Nisan’da Moskova’ya yapılacak.

Türkiye ile Rusya arasındaki uçak düşürme krizinin ardından geçen zaman ve sonrasındaki iyi ilişkiler, ülkeler arası geliş gidişlere de yansıdı.

BAZI KADEMELERDE VİZELER KALKTI

Rusya ile pasaportsuz, sadece kimlikle seyahatin müzakerelerine o dönem başlanmış, son aşamalara gelinmişti. Son olarak tır şoförlerine, iş adamlarına ve resmi pasaport sahiplerine vizeyi kaldıran Rusya ile tamamen vizelerin kalkması ve sonrasında pasaportsuz seyahat konuşulmaya başlandı.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da “Yasa ile turistlerin Türkiye’de 90 günlük kalma süresini uzatacağız, esnek yapacağız.” dedi.

Rusya ile Türkiye arasında pasaportsuz seyahat

YÜZDE 100 ARTTI

Gürcistan, Ukrayna ve Moldova’ya seyahatler pasaportsuz gerçekleştirilirken gelen turist sayısında, ciddi bir artış söz konusu. İki yıl içerisinde, Ukrayna’dan Türkiye’ye gelen turist sayısı yüzde 100 arttı; 700 binden 1.4 milyona çıktı.

BÜYÜKELÇİLİKLER ÇALIŞIYOR

Türkiye’ye gelen turist sayısını, kaliteyi ve çeşitliliği artırmak amacıyla girişimler sürerken, hem yurt dışındaki müşavirler hem de büyükelçilikler yoğun bir yekilde çalışıyor.

Türkiye’de elektronik vize uygulaması da hayata geçti. Kafede otururken, televizyon izlerken, telefondan, bilgisayardan ya da tabletten 3 dakika içinde elektronik vizeyi alınabiliyor. Bazı ülkeler için de ön koşullar kalkmaya başladı. Bu ülkeler arasında Çin ve Hindistan var. İki ülkede vize ofisleri açıldı.

Türkiye’ye gelmek isteyen Hintlere, kolayca vize verilmesi amaçlanıyor. Buradaki amaç ise kolay para harcayan Çinliler ve Hintleri uzun süre misafir edebilmek.

Kaynak: www.ensonhaber.com

Türk mobilyacılar Çin’e çıkarma yaptı

İstanbul Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Ahmet Güleç,, yaptığı yazılı açıklamada, birliğin, Türk mobilya sektörünün Uzak Doğu pazarındaki payını arttırmak için Çin’in en büyük kenti Guangzhou’da düzenlenen mobilya fuarına katıldığını, bu yıl 43’üncü kez kapılarını açan fuara götürülen 34 firmanın 3 bin 284 metrekare alanda ziyaretçilerini ağırladığını aktardı.

Fuara 34 Türk mobilya markasıyla çıkarma yaptıklarını belirten Güleç, Çin pazarını oldukça önemsediklerini, fuar özelinde 10 yıldır milli katılım organizasyonu düzenlediklerini kaydetti.

Güleç, Türk mobilya sektörünün bu alanda dünyanın en büyük ihracatçısı durumundaki Çin’in ithalatından pay aldığını aktararak, “Türk mobilya sektörü, bu yıl milli katılımla geniş hacimde üretim kapasitesine sahip Çin pazarında var olduğunu ve yerini giderek sağlamlaştırdığını bir kez daha kanıtladı. Çin üst gelir grubu, Türk mobilyasını tercih ediyor. Modern, klasik ve lüks mobilyalar bu noktada öncelikleri arasında geliyor. Gerçekleştirdiğimiz ikili görüşmeler neticesinde Çinliler, Türkiye’ye gelip yüklü alım yapacaklarını ifade ediyor. Yoğun iş toplantıları sonucunda iki ülkenin sektör temsilcileri olarak önemli kararlar aldık.” ifadelerini kullandı.

Türk mobilyalarına yoğun ilgi

Ahmet Güleç, Türkiye’nin Pekin Büyükelçisi Abdulkadir Emin Önen ve Ticaret Ataşesi Serdar Afşar’ın kendileri ile yakından ilgilendiğini belirterek, şunları kaydetti:

“Kendileri ile gerçekleştirdiğimiz toplantıda, sektörün gelişimi ve Çin’e 2023 yılı hedefimiz olan 1 milyar dolara ulaşmak için yapmamız gereken konuları çok boyutlu masaya yatırdık. Sürdürülebilir ihracat için ve halihazırda var olan iş birliklerimizi nasıl daha da güçlendirebiliriz noktasında da bir strateji ortaya koyduk. Öte yandan, Türkiye milli katılımı ile adeta bir Türk holü haline gelen 5.1 numaralı hol, sektör profesyonellerinin yoğun ilgisini çekti. Türk mobilyası ürünleri, Guangzhou sokaklarına kadar taştı.”

Kaynak: www.aa.com.tr

AB’den çıkmak istemeyen İngilizler Londra sokaklarında

Geçtiğimiz günlerde İngiltere Başbakanı Theresa May, Belçika’nın başkenti Brüksel’de yapılan ve İngiltere’nin Brexit’in ertelenmesine ilişkin talebinin görüşüldüğü AB Liderler Zirvesi’nin ardından düzenlediği basın toplatısında, kesin bir dille AB’den ayrılacağını ifade etmişti.

AVRUPA BİRLİĞİ BAYRAKLARI SALLANDI

Bugün ise yüzlerce İngiliz, Brexit’e karşı olduklarını göstermek için sokaklara çıktı.

Brexit konusunda yeni referandum yapılmasını isteyen gruplar, Londra’daki Hyde Park’tan yürüyüşe başladı. Eylemcilerin ellerindeki, Avrupa Birliği bayrağı ve May’a karşı hazırlanan dövizler dikkat çekti.

AB’den çıkmak istemeyen İngilizler Londra sokaklarında VİDEO

AB'den çıkmak istemeyen İngilizler Londra sokaklarında

4.5 MİLYON İMZA ATTI

Brexit’in iptal edilmesi için Parlamento’nun internet sitesi üzerinden başlatılan imza kampanyasına da 4.5 milyona yakın insan imza atmıştı.

İngiliz halkının yüzde 90’ı, Başbakan Theresa May’in Parlamento’da iki kez reddedilen Brexit anlaşmasıyla, daha fazla zaman kaybedilmemesini istiyor.

AB'den çıkmak istemeyen İngilizler Londra sokaklarında

 

AB'den çıkmak istemeyen İngilizler Londra sokaklarında

 

AB'den çıkmak istemeyen İngilizler Londra sokaklarında

 

AB'den çıkmak istemeyen İngilizler Londra sokaklarında

 

AB'den çıkmak istemeyen İngilizler Londra sokaklarında

 

AB'den çıkmak istemeyen İngilizler Londra sokaklarında

 

AB'den çıkmak istemeyen İngilizler Londra sokaklarında

 

AB'den çıkmak istemeyen İngilizler Londra sokaklarında

 

AB'den çıkmak istemeyen İngilizler Londra sokaklarında

 

AB'den çıkmak istemeyen İngilizler Londra sokaklarında

 

Kaynak: www.ensonhaber.com

Safranbolu’da 1,5 milyon turist hedefi

UNESCO Dünya Miras Listesi‘nde yer alan ve “en iyi korunan 20 kent” arasında bulunan Karabük‘ün Safranbolu ilçesini 2019 yılında 1,5 milyon turistin ziyaret etmesi bekleniyor.

Osmanlı mimarisi, şehir hayatı ve kültürünü yansıtması dolayısıyla “Osmanlı’nın parmak izi” olarak da adlandırılan, o dönemden kalma han, hamam, konak, çeşme, cami ve köprülerin yer aldığı ilçe, geçen yıl konaklamalı ve günü birlik 1 milyon 263 bin 368 turist ağırlayarak rekor kırdı.

“Korumanın başkenti” unvanıyla da anılan Safranbolu’da 2018’de turist sayısı bir önceki yıla göre yüzde 14 artarken, ilçedeki konaklayan yabancı turist sayısı da yüzde 67 yükseldi.

“Her yıl artan turist sayısıyla alıyoruz”

Safranbolu Kaymakamı ve Belediye Başkanvekili Fatih Ürkmezer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Safranbolu’nun her geçen gün turist sayısını artırdığını söyledi.

Turist sayısını artırmak için birçok çalışma yaptıklarını ifade eden Ürkmezer, “Safranbolu, evleri, çeşmeleri, camileri, köprüleri, Arnavut kaldırımları, kanyonları, mağarasıyla ülkemizin eşsiz yerlerinden birisi. Bu güzellikleri görmek için ülkemizin her köşesinden olduğu gibi dünyanın da her ülkesinden birçok misafir ilçemize geliyor. Biz de onları en iyi şekilde ağırlamak için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Bu çabamızın karşılığını da her yıl artan turist sayısıyla alıyoruz.” diye konuştu.

“İnşallah bu yıl 1,5 milyon turisti ağırlayacaktır”

Ürkmezer, son bir aydır ilçede turist yoğunluğu yaşandığını aktararak, “Sezon henüz tam anlamıyla başlamasa da yerli ve yabancı birçok misafirimiz ilçemizi ziyaret ediyor. Biz bu yoğunluğun inşallah sezon açılınca daha da artacağını umuyoruz. Geçen yıl yakaladığımız artan ivmeyi bu sene de yakalayacağımızı hatta geçeceğimizi düşünüyoruz. 2018’de 1 milyon 260 bin turisti ağırlayan Safranbolu, inşallah bu yıl 1,5 milyon turisti ağırlayacaktır.” şeklinde konuştu.

Öncelikle ilçenin korunmasını sağlamak ve yeni destinasyon alanları oluşturarak turist sayısını artırmak için çalışmalar yaptıklarını vurgulayan Ürkmezer, şunları kaydetti:

“Bu kapsamda daha önce Akçasu Kanyonu’nu restore ederek turizme kazandırdık. Yine Köprülü Mehmet Paşa Camisi restore edilerek yenilendi. Kaymakamlar Evi’yle ilgili proje çalışması başlattık, Vilayetler Birliği’nden 600 bin lira kaynak aktarıldı. Tarihi Çarşı merkezindeki dükkanların ön cephe restorasyonlarıyla ilgili çalışmalar yapıyoruz. Bu gibi projelerle bir yandan ilçemizin gelecek kuşaklara daha sağlıklı aktarılmasını sağlayacağız, diğer yandan da yerli ve yabancı misafirlerimizin sayısını artırmış olacağız.”

Kaynak: www.aa.com.tr