Samsung Galaxy S10 5G ilk kez parçalarına ayrıldı

Henüz satışa sunulmamış olan Samsung’un 5G destekli amiral gemisi Galaxy S10 5G, yayınlanan videoda parçalarına ayrıldı.

Diğer tüm iki tarafı cam telefonlarda olduğu gibi bu modelde de sıcak hava tabancası kullanarak ayrılan plakalar, donanımları açığa çıkarıyor. Arka taraf açıldıktan sonra ilk dikkat çeken donanımlar kablosuz şarj bobini ve kameralar oluyor. Cihazda bildiğiniz üzere üç tane kamera ve bir 3D ToF sensör bulunuyor. ToF sensörler ışığın hedefe çarpıp geri dönmesindeki süreyi hesaplayarak mesafe tespit etmekte kullanılıyor.

Cihazın geri kalanında pek de ilginç bir şey olmasa da dikkat çeken bir nokta mevcut. Galaxy S10 5G içerisinde videoda ortaya çıktığı üzere boşta duran bir port yer alıyor. Bu port cihazın farklı operatörlere özel bir varyantı olabilme ihtimalini doğuruyor. Bu port kullanılarak ekstra bir donanım yerleştirilip reklam amaçlı kullanılacak olabilir.

Kaynak: www.donanimhaber.com

 

Bosch’tan Büyük Yenilik, Blockchain Tabanlı Buzdolabı! – Kriptokoin.com

Elektronik devi Bosch ve Avusturyalı enerji tedarikçisi Wien Energie, Blockchain teknolojisini kullanarak, müşterilerinin elektrik tüketimini takip etmelerine, izlemelerine ve kontrol etmelerine olanak sağlayan yepyeni bir buzdolabı geliştirmeye karar verdi.

Wien Energie yaptığı basın açıklamasında, bu ‘çığır açan’ buzdolabının Viyana’daki ANON Blockchain Zirvesi sırasında sergilendiğini belirtti. Bu teknolojinin gelecekteki hanelerin kendi güç kullanımlarını güvenli ve şeffaf bir şekilde kontrol etmelerine izin vereceğini söyledi.

Blockchain Tabanlı Buzdolabı

Blockchain teknolojisini kullanan bu buzdolabı, kullanıcıların buzdolabının ve dondurucu bölmesinin sıcaklığını ayarlamalarını ve belirli aralıklarla elektrik tüketiminin denetlenmesini ve CO2 ayak izinin incelenmesini sağlayan bir akıllı cihaz uygulamasıyla kontrol edilebilen bir uygulama tarafından denetlenmektedir. Üstelik kapılarını açık bırakırsanız, buzdolabı size bildirim gönderecek.

Wien Energie’nin CEO’su Peter Gönitzer, Blockchain teknolojisini kendileri için bir fırsat olarak gördüklerini belirtti. Buna ek olarak Blockchain tabanlı buzdolabını  pratikte pilot müşterilerle birlikte test ettiklerini söyledi.

Peter Gönitzer sözlerine şu şekilde devam etti:

“Amaç, enerji konusunu gelecekte daha savunmasız ve anlaşılır kılmaktır. Şimdiye kadar, güç basitçe pirizden geliyordu, şimdi ise Blockchain gücü bir makineye verebilir. ”


İki büyük şirket, önümüzdeki aylarda buzdolabını birkaç müşteriyle denemeyi planlıyor ve Wien Energie ve Blockchain firması Riddle & Code tarafından geliştirilen kentsel Blockchain altyapısını kullanarak daha geniş kapsamlı bir deneme yapabilmeyi umuyor.

Gönitzer, Blockchain teknolojisinin enerji piyasasında yeni iş modelleri yaratması gerektiğini ekledi.

‘Örneğin, bir e-şarj istasyonu daha sonra bir mahallenin çatısında bulunan güneş enerjisi sisteminden ve toptan satış borsalarından elektrik satın almak için Blockchain üzerindeki bir bilgisayar protokolünü ve otomatik sözleşmeleri kullanabilir ve daha sonra bir elektrikli arabaya pazarlayabilir.’

Her ne kadar güzel bir proje olsa da, buzdolabının kendisi Blockchain teknolojisini sunduğu özelliğiklerin dışında yeni veya çığır açan bir şey sunmuyor.

Yapılan açıklamalarda fiyat noktasından hiç bahsedilmedi. Bunun yanıda çoğu insan teknoloji tasarruflu buzdolabının ne kadarını tükettiği konusunda hiçbir fikre sahip değil.

Kaynak: kriptokoin.com

 

Kripto Para Ripple’da Devasa XRP Transferi Sürüyor

Kripto para balina gözlemcileri, Ripple tarafından yapılan büyük XRP hareketlerini takip ediyor.

Geçtiğimiz gün, şirket beş ayrı işlemde toplamda 30.200.000 $ değerinde 85.299.895 XRP’yi taşıdı.

Yapılan Hareketler

  1. 3.5 Milyon Dolar değerinde 10,000,000 XRP  Funding Wallet 1 isimli cüzdandan bilinmeyen bir cüzdana gönderilmiş durumda.
  2. 7.2 Milyon Dolar değerinde 19,999,895 XRP Ripple’ın OTC dağıtım cüzdanından bilinmeyen bir cüzdana gönderilmiş durumda.
  3. 7.2 Milyon Dolar değerinde 20,000,000 XRP Ripple’dan XRP II isimli cüzdana gönderilmiş durumda.
  4. 5.4 Milyon Dolar değerinde 15,000,000 XRP Ripple’dan bilinmeyen bir cüzdana gönderilmiş durumda.
  5. 7.3 Milyon Dolar değerinde 20,300,000 XRP Ripple’dan Ripple’ın OTC dağıtım cüzdanına gönderilmiş durumda.

Ripple tipik olarak OTC dağıtım cüzdanlarından XRP sattığından, işlemlerden birinde üçüncü tarafa 7,2 milyon dolarlık XRP satışının yapıldığı görülüyor.

Ayın başında, Ripple kripto para borsalarına ve diğer kurumlara satılabilecek fonları sağlamak üzere emanetten 300 milyon $ değerinde bir milyar XRP’yi piyasaya sürdü.

Yapılan Bağış

Bu arada, Ripple kurucu ortağı Chris Larsen, dijital varlıkta şimdiye kadar yapılmış en büyük bağışlardan biri olarak tanımlanan bir miktarı ABD üniversitesine gönderiyor.

Larsen ve eşi Lyna Lam, bağışların çoğu XRP olacak şekilde San Francisco Devlet Üniversitesine 25 milyon Dolar bağış yaptıklarını ifade ediyorlar.

Larsen San Francisco Devlet Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunu. Üniversite, yapılan bağışı öğrencilerin küresel girişimcilik ve finans teknolojisi ekosistemleri hakkında bilgi edinmelerine yardımcı olacak programları geliştirmek için kullanacak.

“Bu çığır açan bağış, İşletme Fakültesinin pozisyonunu, iş inovasyonu ve girişimciliği ile ilgili olarak belirgin bir şekilde gelişen sektörle ilgili bir merkez üssü olarak konumlandıracak. Chris, Lyna ve Rippleworks yenilikçi olup bağışları, öğrencilerimizin yeni nesil girişimciler ve küresel iş liderleri olmaları için iş ve teknoloji alanlarına yaratıcı ve stratejik bir şekilde yaklaşmalarını sağlayacak.”

Diğer Bağış Alan Kurumlar

2017 yılında Berkeley, 50.000 Dolardan fazla bir değere sahip ilk Bitcoin bağışını kabul etmişti. Bloomberg tarafından yayınlanan bir rapora göre, MIT ve Cornell, kripto para bağışlarında açıklanmayan miktarları kabul etmiş durumdalar.

Ripple, aynı zamanda, dünyadaki bir düzineden fazla üniversiteye 50 milyon Dolar bağışlamak ve yeni bir blok zinciri ve kripto para eğitimini teşvik etmek için yeni Üniversite Blok Zinciri Araştırma Girişimi’ni (UBRI) kullanıyor.

Şirket ayrıca “İyilik için Ripple” olarak adlandırılan bir sosyal etki girişimi de başlatmış durumda ve yakın zamanda San Francisco Körfezi Bölgesi’ndeki ailelerin mücadelesine yardımcı olmak için 1 milyon Dolar bağışta bulunmuş vaziyette.

Kaynak: kriptokoin.com

 

Samsung’un 8 nm’lik yeni işlemcisinin özellikleri ortaya çıktı

Güney Koreli teknoloji devi Samsung, 8 nm üretim sürecine sahip yeni bir mobil işlemici geliştiriyor. Exynos 9710 olarak adlandırılacak yonga seti premium orta sınıf modellerde kullanılacak.

Samsung’un Exynos işlemci serisiyle ilgili yeni bilgiler ortaya çıktı. Gelen haberlere bakılırsa şirket premium orta sınıf telefonlar için yeni bir yonga seti çıkarmaya hazırlanıyor. Güvenilir bilgileri ile tanıdığımız Ice Universe isimli Twitter hesabı Exynos 9710 olarak adlandırılacak yonga setinin detaylarını paylaştı.

Yeni işlemcinin Samsung’un şu anki en güçlü yonga seti olan Exynos 9820 gibi 8 nm mimarisini temel alacağı bildiriliyor. Ayrıca 2.1 GHz saat hızında çalışan 4 adet Cortex-A76 ve 1.7 GHz frekanslı 4 adet Cortex-A55 olmak üzere sekiz çekirdeğe sahip olacak. GPU olarak ise 650 MHz’lik Mali-G76 MP8 içerecek.

Yonga seti 8 nm üretim sürecini temel alacağı için, bir önceki versiyonu olan 10 nm’lik sekiz çekirdekli Exynos 9610‘a kıyasla daha fazla enerji tasarrufu sağlaması bekleniyor. Bu arada Exynos 9710 ile ilgili detayların ilk kez ortaya çıktığını belirtmek gerek. Önümüzdeki günlerde yeni işlemci ile ilgili daha fazla bilgiye sahip olmayı umuyoruz.

Kaynak: dhbr.co

Türkiye’nin Komşusu Gürcistan, Nasıl Bitcoin Madenciliğinin Merkezi Oldu?

Resmedilmeye değer vadileriyle Güney Kafkasya’nın engebeli dağlarında yer alan, eskiden Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti olan Gürcistan, Connecticut eyaleti ile aşağı yukarı aynı nüfusa sahip. Stalin’in doğduğu yer olarak bilinmesinin yanı sıra; dünyanın en eski şarap bölgesi olma özelliği ve zengin mutfağıyla da tanınıyor. Daha yakın bir zamanda ise dünyanın en büyük üçüncü kripto para madencilik operasyonuna ev sahipliği yapmasıyla ünlendi.

Ek olarak, ülkenin %5’i kripto madenciliği ve yatırımıyla ilgileniyor. 2016 yılında Gürcistan hükümeti mülkiyet hakları tescili için blockchain ile çalışan bir sistem yaratan ilk hükümet oldu. Hatta bu sistemin üzerinden 2018’in ortasına kadar 1.3 milyondan fazla kayıt yapılmış. Yetkililer artık tüm devlet kayıt işlerini dağıtık hesap defterine taşımayı istiyor.

Kriptocu rüyası nerdeyse, değil mi? Fakat küçük bir ülke için fintech öncüleri arasında yer almak biraz pahalıya patlayabilir. ABD merkezli blockchain yazılım ve donanım sağlayıcısı Bitfury, Gürcistan’ın mevcut kripto piyasasındaki momentumun çoğunu sağlıyor. Ucuz elektrik ve savsak regülasyonlar madencilik devini Alazani vadisine çekti; vergi muafiyeti ve elverişli kredi koşulları da şirketin oradan ayrılmamasını sağladı. Eleştirmenler Bitfury’nin bu ayrıcalıkları ülkenin en güçlü insanlarından biriyle gizli bir anlaşma yaparak kazandığı ve bu anlaşmanın ulusun enerji güvenliğini tehdit ederken çok az sayıda hissedarın yararına olduğu kanısına vardılar.

Sıcak Karşılama

Bitfury Group 2011 yılında Letonyalı girişimci Valery Vavilov tarafından kuruldu. Şirketin web sitesindeki biyografiye göre Vavilov, “Sovyetler Birliği’nin dağılmasından kaynaklanan zorluklar”ı birebir yaşamış. Her ne kadar şirket San Francisco’da kurulmuş olsa da Sovyet-sonrası bölgeleri ciddi bir şekilde temsil ediyor. Görünüşe göre, Bitfury’nin üst yöneticileri bölgedeki işin ayrıntılarının yanı sıra, bölgenin sunduğu zorluklar ve fırsatlara da oldukça aşinaydı.

Vavilov ilk olarak 2013’te Gürcistan’a iş konuşmaya geldi; Temmuz 2014’te, Bitfury’nin ilk 20 megavatlık veri merkezi Gürcistan’ın doğusundaki Gori kentinde kuruldu. Ertesi yıl Aralık’ta Bitfury’nin 16 nm ASIC çiplerini başkent Tiflis şehir sınırları içindeki Gldani adlı bölgede yeni bir tesise yerleştirmesi, şirketin ülke çapındaki madencilik kapasitesini neredeyse üç katına çıkardı. Bu tesis, -%18’lik KDV’den muafiyet gibi bir avantaj ile – teknoloji şirketlerinin ilgisini çekmek için tasarlanan, yeni geliştirilen Serbest Sanayi Bölgesi’nin ilk sakini oldu. Şirket, yaklaşık 1 dolara denk gelen sembolik 1 lari karşılığında 18 hektarlık bir arazi satın aldı. Yeni veri merkezinde, yeni bir tescilli soğutma teknolojisi bulunuyordu: bilgisayarları bloğu kapatmak için yarışırken iletken olmayan sıvı tanklarına batırılıyordu.

Bitfury 2014’e ulaştığında, ülkenin en zengini ve eski başbakanı olan Bidzina Ivanishvili’ye bağlı Gürcistan Ortak Yatırım Fonu, firmaya 10 milyon dolarlık bir donanım yardımı sağladı. Hem Bitfury hem de Ivanishvili’nin temsilcileri Gldani tesisi henüz açılmadan önce kredinin geri ödendiğini belirtse de milyarder hakkındaki söylentiler nedeniyle projenin faydalanıcılarından biri olarak kaldı ve bu dedikodular asla bitmedi. Her halükârda, iki işletme Bitfury’nin yönetim kurulu üyesi George Kikvadze’nin Ortak Yatırım Fonu’nun kıdemli bir yetkilisi olduğundan dolayı en azından birbirine bağlı bir yöneticilik bağlantısını sürdürüyor.

Hükümet ile madencilik devi arasındaki ilişki hızla ilerledi ve Nisan 2016’da Valery Vavilov ve Ulusal Kamu Sicili Dairesi Başkanı, blockchain ile çalışan bir mülkiyet kayıt sistemi oluşturma planlarını kamuoyu ile paylaştı. Ertesi yıl Gürcistan, devlet kayıtlarını güvence altına almak ve onaylamak için dağıtık hesap defteri teknolojisini uygulayan ilk ülke olarak tarihe geçti.

Şubat 2018’de, Bitfury, Gldani veri merkezini Hong Kong merkezli bir fintech şirketi olan Chong Sing Holdings’e sattığını ve şirketin ‘hem donanım hem de yazılım çözümlerinin Asya pazarındaki başarılı büyümesini sürdürme’ gerekliliğini belirtti. Fakat birkaç ay içinde tesis, orijinal mal sahiplerinin kontrolüne geri döndü: Çin’deki fiyatların dalgalanması ve regülasyon baskılarının artmasıyla Chong Sing kendini risklerden korunmak ve kripto varlıklarıyla alakasını kesmek için acele ederken buldu. Bitfury, Gldani tesisini indirimle geri alabildi. Uzun süren ayı piyasasına rağmen, şirket kar etmeye devam ediyor ve uzun vadede Bitcoin’de yükleşini sürdürecek gibi görünüyor.

Kaynak: kriptokoin.com

Enerji Bakanı Dönmez: Artık işlenmiş bor ürünü satacağız

Dönmez, Kütahya’nın Emet ilçesinde Eti Maden İşletmeleri Sülfürik Asit Üretim Tesisi’nin temel atma töreninde yaptığı konuşmada, tesisin tamamlanmasıyla yaklaşık 200 kişiye istihdam sağlayacağını söyledi.
İhracatta ileri teknoloji ürünlerinin payını artıracaklarını belirten Dönmez, şöyle konuştu:
Allah nasip ederse artık bor ihracatında konsantre ürünlerinin payını azaltıp ileri teknoloji ürünlerin payını artıracağız. Eti Maden’in yeni dönemdeki vizyonu ‘geleneksel bor ürünlerinden ileri teknolojide kullanılan bor üretimine geçiş’ olacak. 413 milyon liralık bedelle temelini atacağımız Sülfürik Asit Üretim Tesisimiz bor cevherini katma değerli hale getirecek. Değerine değer katacak. Emet’imiz, Kütahya’mız, Türkiye’miz daha da büyüyecek, daha da gelişecek inşallah.
Emet’in dünyanın en büyük kolemanit rezervlerine sahip olduğunu aktaran Dönmez, şöyle devam etti:

“Dünya bor rezervlerinin yüzde 40’ını oluşturan 1,81 milyar ton büyüklüğünde bir rezervden bahsediyoruz. Yani bu topraklar tüm dünyanın ihtiyacını 300 yıl boyunca sorunsuz karşılayabilecek bir rezerve ev sahipliği yapıyor. Bu rezervleri hakkıyla işlemek için Eti Maden’e yeni bir vizyon belirledik. Artık bu kaynakları ham madde olarak satmak yok dedik. Bu kaynakları burada işleyecek teknolojik altyapıyı da artık Türkiye’de kuracağız. Yerli teknoloji ve yerli insan kaynağımızla bor cevherimizi artık burada işleyecek, değerine değer katacağız.”

Dönmez, borun işlenmesi durumunda bire 200, bire bin, hatta bire 4 bine kadar değerlenen bir cevher olduğunu aktardı.

 

Enerji Bakanı Dönmez: Artık işlenmiş bor ürünü satacağız

BOR PAZARININ YÜZDE 58’İ TÜRKİYE’DE

Türkiye’nin dünya bor rezervlerinin yüzde 73’ünden fazlasına sahip olduğunu hatırlatan Dönmez,şunları kaydetti:

“Borda önemli bir teknoloji hamlesi başlattık ve inşallah Türkiye bu alanda sadece ham madde değil işlenmiş ürün ihracında da önemli bir yere gelecek. Büyük hedeflere yürüyen Türkiye’de her sektörün desteği oldukça önemli. Bor gerek ham madde gerekse de ihracat yönünden sektördeki lider konumuyla örnek olduğumuz diğer sektörlerin başında gelmekte. 2018 itibarıyla dünya bor pazarının yüzde 59’una hakimiz. 2019 yılı için de hedeflerimizi büyüttük. İnşallah üretim kapasitemizi artırarak pazar payımızı yüzde 60’a çıkaracağız.”

Enerji Bakanı Dönmez: Artık işlenmiş bor ürünü satacağız

Seyreltilmiş bor madeni

Dönmez, 2018 yılının enerji ve madencilik alanında başarılarla dolu bir yıl olduğunu aynı kararlılık ve motivasyonla 2019 yılında da çalışmalara devam ettiklerini dile getirdi.

Enerji Bakanı Dönmez: Artık işlenmiş bor ürünü satacağız

Enerji Bakanı Dönmez: Artık işlenmiş bor ürünü satacağız

Enerji Bakanı Dönmez: Artık işlenmiş bor ürünü satacağız

Bu reklam google tarafından sağlanıyor?

Kaynak: www.ensonhaber.com

İsrail’de akıllı telefon bağımlıları için yaya geçidi ışıkları test ediliyor

Geçtiğimiz günlerde sizlere ABD’deki akıllı telefon yüzünden gerçekleşen trafik kazaları ve ölümlerle ilgili yayınlanan bir raporu sunmuştuk. Akıllı telefon bağımlılığının artması, hükümetleri de harekete geçirmiş durumda ve bunlardan biri de İsrail.

LED ışıklar tehlikeleri önlüyor

İsrail’in en hareketli şehirlerinden biri olan Tel Aviv’de akıllı telefon zombilerini gerçek dünyaya döndürebilmek için bir proje başlatıldı. Yaya geçitlerine yerleştirilen LED ışık şeritleri, kafalarını telefonlarından kaldırmadan yürüyen insanların, tehlikeli bir şekilde yola atlamalarının önüne geçmek için hizmete sokuldu.

İsrail'de akıllı telefon bağımlıları için yaya geçidi ışıkları test ediliyor

Bu sistem ilk kez Tel Aviv’de kullanılmaya başlanmadı. Daha önce Singapur ve Almanya gibi diğer ülkelerde de denenen bu yöntemle, yaya ölümlerinin önüne geçilmeye çalışılıyor. Tel Aviv’in trafik yönetimi bölümünün başkanı Tomer Dror, yollara yerleştirilen bu LED ışık şeritlerinin daha şimdiden bazı tehlikeleri önlediğinin de altını çizdi.

Kaynak: www.donanimhaber.com

IBM Lideri: Kuantum Hesaplama Bitcoin ve Ethereum İçin Tehdit Oluşturacak

Finder.com’dan Fred Schebesta’nın yaptığı yeni bir röportajda IBM yöneticileri, kripto para birimleri ve blok zinciri kriptografisine yönelik olarak kuantum hesaplama tehdidini masaya yatırıyorlar.

IBM Think 2019’da tartışıldığı üzere, IBM’in blok zinciri ve kripto para birimlerinden sorumlu başkan yardımcısı Jesse Lund şu ifadeleri kullanıyor:

“Kuantum hesaplama cüzdanınızın kontrolünü temsil eden özel anahtarları tersine çeviriyor. Genel anahtarınız esasen dengeyi tutan cüzdanınız durumunda. Ben bunun gerçek ve güvenilir bir tehdit olduğunu düşünüyorum. Zira Bitcoin kamuya açık bir defter. Böylece dışarı çıkıp hangi ortak anahtarların en büyük dengeleri tuttuğunu görebiliyorsunuz. Burada dışarı çıkıp odak noktanızı (yani oradaki yüzlerce veya binlerce Bitcoin) hedefleyebilirsiniz. Ben size çok rahatlıkla kuantum hesaplamanın kamuya açık anahtarları özel anahtara doğru tersine bir çevirme yapabileceğini söyleyebilirim. Hatta bunun yakın vadeli bir tehdit olduğunu bile düşünüyorum. ”

Blok Zincirinin Tehdite Karşı Duyarlılığı

Kuantum bilgisayarlar, bir gün, bir kamuya açık anahtarı özel bir anahtara doğru tersine çevirerek mevcut ortak anahtar şifrelemesini savunmasız hale getirebilir. Lund, tüm blok zincirinin en az yarısının bu duruma duyarlı olduğuna inanıyor.

Panelistler, tehdidin iletişim, akıllı araçlar, kişisel cihazlar ve özel ve devlet veritabanları gibi neredeyse tüm kripto sistemlere yayıldığını söylüyor. Kuantum hesaplama riskini Bitcoin, Ethereum ve diğer pek çok kripto para riskine karşı azaltmak için IBM ekibi, kuruluşların sistemlerini derhal kuantum proof sitemine geçirmeye başlaması gerektiğine inanıyor.

IBM veri güvenliği hizmetlerinin baş teknoloji sorumlusu Nev Zunic, kodlayıcıların şimdi kuantum tehdidini ele almaya başlaması gerektiğini ifade ediyor:

“Şirketler, ürünlerinin yaşam döngüsünün bir noktasında hacklenemeyecekleri için bugün harekete geçebilmeleri oldukça önemli. Kuantum ve getireceği olası risklerin farkında olmaları gerekiyor”

Karmaşık Bir Sistem

İsviçre’deki IBM Research’teki güvenlik ve gizlilik grubunun yöneticisi Michael Osborne, girmekte olduğumuz yeni kuantum döneminin amacının, bugün kullandığımız kriptoda bir raf ömrü ortaya koymak olduğunu söylüyor.

“Hareket etmesi karmaşık olan herhangi bir sistemde herkesin katılımına ihtiyacınız bulunuyor. Bunlar erken düşünmeye başlamanız gereken şeyler. Bir tehdit oluşana kadar bekleyemez ve bu tehdidin üstesinden nasıl gelineceğini çözemezsiniz. Bu şeyler önceden iyi planlanmalı. ”

“Artık 30 yıla sahip değiliz, risk çok yüksek. Kuantum hesaplamanın avantajları bundan önceki gelişmeleri kıracak. ”

Tehdidin gelmesi 10 yıl veya daha fazla sürebilir, diyen Zunic, bugün iletilen verilerin yarının kuantum hesaplamalarından etkilenebileceğini de ekliyor.

“Diğer bir husus ise, günümüzde şifrelenmiş olan, bugün ele geçirilen ve daha sonra şifresini çözmek için saklanan tüm iletişimlerin söz konusu olabileceği. Bu nedenle, devlet kurumları, kuruluşlar, finansal işlemler arasında hassas yayınlar varsa, bunlar gelecekte yakalanabilir, saklanabilir ve şifresi çözülebilir. Bu nedenle, örgütlerin bugün bunun farkında olmaları ve gelecekte potansiyel kuantum saldırılarına karşı kendilerini kanıtlamaları için harekete geçmeleri gerekiyor. ”

Kaynak: kriptokoin.com

Xiaomi Mi Band 4 için ilk resmi açıklama yapıldı!

Xiaomi Mi Band 4 için ilk resmi açıklama yapıldı!

Xiaomi giyilebilir Teknoloji alanında oldukça hızlı bir şekilde ilerlemeye devam ediyor. Şirket özellikle akıllı bileklik alanında çok iyi satış miktarlarına sahip. Geçtiğimiz sene akıllı bileklik pazarında yüzde 21 pazar payı ile pazar lideri olan şirket, yeni akıllı bileklik modelleri hakkında ilk açıklamayı yaptı. Xiaomi Mi Band 4 modeliyle alakalı gelişmeler haberimizde.

Yakın zamanda çıkacağı söylenen Xiaomi katlanabilir telefon iddialı bir fiyat ile geliyor. İşte yeni akıllı telefonun rakiplerine karşı elini kuvvetlendirecek olan fiyatı…

Xiaomi Mi Band 4

Xiaomi Mi Band 4 bu sene içerisinde gelecek!

Xiaomi, Mi Band modelleri ile gayet yüksek satış miktarlarına ulaşmıştı. Uzun batarya ömrü, işlevsellik ve fiyat olarak kullanıcıları memnun eden seri, ülkemizde de en çok satılanlar arasında bulunuyor. Bununla birlikte şirket, serinin dördüncü nesil ürünü hakkında ilk resmi açıklamayı yaptı. Yaptıkları açıklamada Mi Band 4 modelinin bu yıl içerisinde dünya genelinde satışa sunulacağını belirten şirket, akıllı bileklik pazarının hızla büyümesini beklediklerini de aktardı.

Şirket ayrıca şu an satışta olan Mi Band 3 modelinin hala çok iyi sattığını söyledi. Bu nedenle yeni modeli tanıtmak için acelesi olmayan şirket, lansmanı muhtemelen son çeyreklere doğru erteleyecektir. Tasarım ve donanımsal noktalarda ufak değişimler beklenen yeni modelin, önümüzdeki birkaç ay içinde gelmesi beklenmiyor.

Kaynak: shiftdelete.net

 

Uçan taksiler, sandığımızdan daha erken gökyüzünde olabilir

Uçan taksiler, sandığımızdan daha erken gökyüzünde olabilir

Geçtiğimiz haftanın başlarında, Airbus ve Audi, CityAirbus adlı bir elektrikli hava taksisini ortaya çıkardılar. Filmlerdeki ‘uçan araba’ tasarımlarının aksine, bu elektrikli araç, bir helikopter ve bir dron arasında bir araç gibi görünüyor. Sekiz rotoru var ve dikey olarak kalkıp ve inebiliyor.

Otonom olması planlanıyor

Motorları Siemens Group ile birlikte geliştirilen bu uçan taksilerin, 2025 yılından önce ticari olarak kullanılması bekleniyor. CityAirbus’ın ilk başta bir pilotu olacak ancak yeterince güvenlik testlerinden geçtikten sonra ise, bu hava taksilerinin otonom olması planlanıyor. Tüm bu anlatılanların sadece 5-6 yıl içinde olmasını iddia edilmesi ise oldukça fütüristik geliyor.

Otonom elektrikli uçan taksi normal bir helikopterden çok daha sessiz, çünkü akülerle çalışıyor. Bu da uçan taksideyken, helikopterdeki gibi kulak korumasına gerek duyulmayacak olması anlamına geliyor. Bu teknolojinin potansiyel olumsuz yönü ise pil ömrü olacaktır. Zira elektrikli otomobiller soğuk hava şartlarında akünün boşalması sorunu yaşayabiliyorlar ve insanların yolculuk anında aküsünün boşalabileceği bir araca binmek istemeyecek olmaları şimdilik en büyük handikap olarak gösteriliyor. Bakalım buna nasıl bir çözüm üretilecek, zaman içinde göreceğiz.

Kaynak: dhbr.co