Bakkt: “Kripto paranın büyük günü yaklaşıyor”

Yakında lansmanına hazırlanan Bitcoin vadeli işlemler borsası Bakkt borsasından “Kripto paranın büyük günü yaklaşıyor” şeklinde açıklama geldi.

“Kripto paranın büyük günü yaklaşıyor”-Bakkt

Medium’da yapılan duyuruda, CEO Kelly Loeffler, her şeyin hazır olduğunu ve ABD’li yetkili merci CFTC kurumunun onayını beklediklerini belirtti.

Düzenleyiciler ile dirsek teması çalıştığımızdan, dijital varlıklar için daha güvenli ve daha şeffaf bir altyapı hazırlama konusunda oldukça hassas davranıyoruz.

Eski bir maratoncu olarak, ekibinizle birlikte kendinize daha uzun mesafe koyuyorsunuz. Antremandan diyetinize kadar her şeyi bu doğrultuda hazırlıyorsunuz. Yarış günü geldi çattı. Artık elinizden gelenin daha fazlasını yapmalısınız. Ekibimizle birlikte hedeflediğimizin üzerine çıkmaktan gurur duyuyorum. Dijital varlıkları ana akım ekonomiye kazandıracağız.

Yaptığı bir röportajda, CFTC komiser Dan Berkovitz, kendisinin ve ekibinin kuruma yapılan başvurular konusunda sıkı çalıştıklarını belirtti. Berkovitz konuşmasını şöyle sürdürdü:

Bu teknolojinin gelişmesi zaman alacağına inanıyoruz. Kısa bir zaman diliminde, kripto paraların kullanımları olabilir. Uzun zaman diliminde ise blockchain’in hayatımızı nasıl değiştirdiğini göreceğiz. Şu an ürün teknolojinin önüne geçmiş durumda. Ama uzun vadede blockchain sanayimizi Bitcoin ve diğer kripto paralardan çok daha fazla şekillendirecek.

Kaynak: koinmedya.com

 

Bosch’tan Büyük Yenilik, Blockchain Tabanlı Buzdolabı! – Kriptokoin.com

Elektronik devi Bosch ve Avusturyalı enerji tedarikçisi Wien Energie, Blockchain teknolojisini kullanarak, müşterilerinin elektrik tüketimini takip etmelerine, izlemelerine ve kontrol etmelerine olanak sağlayan yepyeni bir buzdolabı geliştirmeye karar verdi.

Wien Energie yaptığı basın açıklamasında, bu ‘çığır açan’ buzdolabının Viyana’daki ANON Blockchain Zirvesi sırasında sergilendiğini belirtti. Bu teknolojinin gelecekteki hanelerin kendi güç kullanımlarını güvenli ve şeffaf bir şekilde kontrol etmelerine izin vereceğini söyledi.

Blockchain Tabanlı Buzdolabı

Blockchain teknolojisini kullanan bu buzdolabı, kullanıcıların buzdolabının ve dondurucu bölmesinin sıcaklığını ayarlamalarını ve belirli aralıklarla elektrik tüketiminin denetlenmesini ve CO2 ayak izinin incelenmesini sağlayan bir akıllı cihaz uygulamasıyla kontrol edilebilen bir uygulama tarafından denetlenmektedir. Üstelik kapılarını açık bırakırsanız, buzdolabı size bildirim gönderecek.

Wien Energie’nin CEO’su Peter Gönitzer, Blockchain teknolojisini kendileri için bir fırsat olarak gördüklerini belirtti. Buna ek olarak Blockchain tabanlı buzdolabını  pratikte pilot müşterilerle birlikte test ettiklerini söyledi.

Peter Gönitzer sözlerine şu şekilde devam etti:

“Amaç, enerji konusunu gelecekte daha savunmasız ve anlaşılır kılmaktır. Şimdiye kadar, güç basitçe pirizden geliyordu, şimdi ise Blockchain gücü bir makineye verebilir. ”


İki büyük şirket, önümüzdeki aylarda buzdolabını birkaç müşteriyle denemeyi planlıyor ve Wien Energie ve Blockchain firması Riddle & Code tarafından geliştirilen kentsel Blockchain altyapısını kullanarak daha geniş kapsamlı bir deneme yapabilmeyi umuyor.

Gönitzer, Blockchain teknolojisinin enerji piyasasında yeni iş modelleri yaratması gerektiğini ekledi.

‘Örneğin, bir e-şarj istasyonu daha sonra bir mahallenin çatısında bulunan güneş enerjisi sisteminden ve toptan satış borsalarından elektrik satın almak için Blockchain üzerindeki bir bilgisayar protokolünü ve otomatik sözleşmeleri kullanabilir ve daha sonra bir elektrikli arabaya pazarlayabilir.’

Her ne kadar güzel bir proje olsa da, buzdolabının kendisi Blockchain teknolojisini sunduğu özelliğiklerin dışında yeni veya çığır açan bir şey sunmuyor.

Yapılan açıklamalarda fiyat noktasından hiç bahsedilmedi. Bunun yanıda çoğu insan teknoloji tasarruflu buzdolabının ne kadarını tükettiği konusunda hiçbir fikre sahip değil.

Kaynak: kriptokoin.com

 

SEC Bitcoin ETF’lerini erteledikçe erteliyor » KoinMedya

SEC Bitcoin ETF’lerini erteleme kararı aldı. Bu Pazartesi sabahında Bitcoin 4,135$’ı geçti ve yükselişe major kriptolar da eşlik etti. Hafta sonu boyunca Amerika Birleşik Devletleri bağımsız ajansı SEC (Securities and Exchange Commission), Bitcoin ETF listelenmesine izin verecek tahvil yasası’nın değiştirilip değiştirilmeyeceği kararının gelecek Mart ayına kadar duyurulmayabileceğini söyledi. Ayrıca SEC geçen Cuma günü, 2 Bitcoin  ETF başvurusunu 16 ve 19 Mayıs’a erteleyeceğini açıkladı.

İlk Bitcoin ETF başvurusu NYSE Arca ile birlikte kripto index fon platformu Bitwise Asset Management tarafından yapıldı. Diğer başvuru Cboe BZX Borsası ile ortaklaşa yatırım yönetim firması VanEch ve blockchain şirketi SolidX tarafından yapıldı.

SEC Bitcoin ETF’lerini erteleme kararını neden aldı?

SEC’in konu ile ilgili açıklaması şöyle:

“SEC, önerilen karar değişikliği üzerinde harekete geçmek için daha uzun bir zaman periyodunu uygun bulmaktadır. Böylece önerilen değişikliği incelemek için yeterli zaman söz konusu olacaktır.”

VanEck ve SolidX, fiziksel olarak tutulan Bitcoin ETF’si için Ocak 2019’da başvuru yapmıştı. Aynı ay içinde Bitwise de başvurmuştu.

ETF’ler, fonların hisselerinde orantılı olarak temsil edilen bir grup varlığı izleyen menkul kıymetler.. Pek çok insan bunları daha geniş kripto kabulü için ileriye doğru potansiyel bir adım olarak görüyor.

Bitcoin ETF’lerini çevreleyen belirsizliğe rağmen Bitcoin yatırımcıları iyimserliğini koruyor. Yazı hazırlanırken Bitcoin 4,140$ civarındaydı. Ethereum %1.32 kazanımla 143.58$, XRP %1.29 kazanımla 0.31$ ve Litecoin %0.81 kazanımla 60.84$’dan seyrediyordu.

Bu arada dünyanın başka bir yerinde Hong Kong’un SEC’i, STO’lar hakkında resmi talimatname yayınladı. Böylece ilgili aktivitelerle uğraşan taraflar için yasal ve düzenleyici koşulları açıklamayı amaçlıyor.

Tahvil tokenler (STO’lar) Hong Kong Securities and Futures Ordinance (menkul kıymetler ve vadeli işlemler yönetmeliği) kapsamında ‘menkul kıymetler’ olmaya meyilli. Hong Kong yerleşimli ya da Hong Kong finans uzmanlarına odaklı tüm STO’lar yasal düzenleme hükümleri uyarınca menkul kıymetlerle uğraşmak için izin ve kayıt yaptırmaya ihtiyaç duyuyor.

Kaynak: koinmedya.com

 

Türkiye’nin Komşusu Gürcistan, Nasıl Bitcoin Madenciliğinin Merkezi Oldu?

Resmedilmeye değer vadileriyle Güney Kafkasya’nın engebeli dağlarında yer alan, eskiden Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti olan Gürcistan, Connecticut eyaleti ile aşağı yukarı aynı nüfusa sahip. Stalin’in doğduğu yer olarak bilinmesinin yanı sıra; dünyanın en eski şarap bölgesi olma özelliği ve zengin mutfağıyla da tanınıyor. Daha yakın bir zamanda ise dünyanın en büyük üçüncü kripto para madencilik operasyonuna ev sahipliği yapmasıyla ünlendi.

Ek olarak, ülkenin %5’i kripto madenciliği ve yatırımıyla ilgileniyor. 2016 yılında Gürcistan hükümeti mülkiyet hakları tescili için blockchain ile çalışan bir sistem yaratan ilk hükümet oldu. Hatta bu sistemin üzerinden 2018’in ortasına kadar 1.3 milyondan fazla kayıt yapılmış. Yetkililer artık tüm devlet kayıt işlerini dağıtık hesap defterine taşımayı istiyor.

Kriptocu rüyası nerdeyse, değil mi? Fakat küçük bir ülke için fintech öncüleri arasında yer almak biraz pahalıya patlayabilir. ABD merkezli blockchain yazılım ve donanım sağlayıcısı Bitfury, Gürcistan’ın mevcut kripto piyasasındaki momentumun çoğunu sağlıyor. Ucuz elektrik ve savsak regülasyonlar madencilik devini Alazani vadisine çekti; vergi muafiyeti ve elverişli kredi koşulları da şirketin oradan ayrılmamasını sağladı. Eleştirmenler Bitfury’nin bu ayrıcalıkları ülkenin en güçlü insanlarından biriyle gizli bir anlaşma yaparak kazandığı ve bu anlaşmanın ulusun enerji güvenliğini tehdit ederken çok az sayıda hissedarın yararına olduğu kanısına vardılar.

Sıcak Karşılama

Bitfury Group 2011 yılında Letonyalı girişimci Valery Vavilov tarafından kuruldu. Şirketin web sitesindeki biyografiye göre Vavilov, “Sovyetler Birliği’nin dağılmasından kaynaklanan zorluklar”ı birebir yaşamış. Her ne kadar şirket San Francisco’da kurulmuş olsa da Sovyet-sonrası bölgeleri ciddi bir şekilde temsil ediyor. Görünüşe göre, Bitfury’nin üst yöneticileri bölgedeki işin ayrıntılarının yanı sıra, bölgenin sunduğu zorluklar ve fırsatlara da oldukça aşinaydı.

Vavilov ilk olarak 2013’te Gürcistan’a iş konuşmaya geldi; Temmuz 2014’te, Bitfury’nin ilk 20 megavatlık veri merkezi Gürcistan’ın doğusundaki Gori kentinde kuruldu. Ertesi yıl Aralık’ta Bitfury’nin 16 nm ASIC çiplerini başkent Tiflis şehir sınırları içindeki Gldani adlı bölgede yeni bir tesise yerleştirmesi, şirketin ülke çapındaki madencilik kapasitesini neredeyse üç katına çıkardı. Bu tesis, -%18’lik KDV’den muafiyet gibi bir avantaj ile – teknoloji şirketlerinin ilgisini çekmek için tasarlanan, yeni geliştirilen Serbest Sanayi Bölgesi’nin ilk sakini oldu. Şirket, yaklaşık 1 dolara denk gelen sembolik 1 lari karşılığında 18 hektarlık bir arazi satın aldı. Yeni veri merkezinde, yeni bir tescilli soğutma teknolojisi bulunuyordu: bilgisayarları bloğu kapatmak için yarışırken iletken olmayan sıvı tanklarına batırılıyordu.

Bitfury 2014’e ulaştığında, ülkenin en zengini ve eski başbakanı olan Bidzina Ivanishvili’ye bağlı Gürcistan Ortak Yatırım Fonu, firmaya 10 milyon dolarlık bir donanım yardımı sağladı. Hem Bitfury hem de Ivanishvili’nin temsilcileri Gldani tesisi henüz açılmadan önce kredinin geri ödendiğini belirtse de milyarder hakkındaki söylentiler nedeniyle projenin faydalanıcılarından biri olarak kaldı ve bu dedikodular asla bitmedi. Her halükârda, iki işletme Bitfury’nin yönetim kurulu üyesi George Kikvadze’nin Ortak Yatırım Fonu’nun kıdemli bir yetkilisi olduğundan dolayı en azından birbirine bağlı bir yöneticilik bağlantısını sürdürüyor.

Hükümet ile madencilik devi arasındaki ilişki hızla ilerledi ve Nisan 2016’da Valery Vavilov ve Ulusal Kamu Sicili Dairesi Başkanı, blockchain ile çalışan bir mülkiyet kayıt sistemi oluşturma planlarını kamuoyu ile paylaştı. Ertesi yıl Gürcistan, devlet kayıtlarını güvence altına almak ve onaylamak için dağıtık hesap defteri teknolojisini uygulayan ilk ülke olarak tarihe geçti.

Şubat 2018’de, Bitfury, Gldani veri merkezini Hong Kong merkezli bir fintech şirketi olan Chong Sing Holdings’e sattığını ve şirketin ‘hem donanım hem de yazılım çözümlerinin Asya pazarındaki başarılı büyümesini sürdürme’ gerekliliğini belirtti. Fakat birkaç ay içinde tesis, orijinal mal sahiplerinin kontrolüne geri döndü: Çin’deki fiyatların dalgalanması ve regülasyon baskılarının artmasıyla Chong Sing kendini risklerden korunmak ve kripto varlıklarıyla alakasını kesmek için acele ederken buldu. Bitfury, Gldani tesisini indirimle geri alabildi. Uzun süren ayı piyasasına rağmen, şirket kar etmeye devam ediyor ve uzun vadede Bitcoin’de yükleşini sürdürecek gibi görünüyor.

Kaynak: kriptokoin.com

Ya Merkez Bankaları Bitcoin depolamaya başlarsa? Sonrası çılgın boğa sezonu

Eğer Merkez Bankaları Bitcoin Depolamaya Başlarsa Çılgın Boğa Koşusu Yeniden Başlar

Bitcoin 20.000 dolarlık tarihi yükselişinden sonra 4000 dolar civarında stabil bir taban bulmuş görünüyor. Peki bir sonraki Bitcoin boğa koşusu için katalizör ne olacak?

Birçok kişi Bitcoin’in dijital “altın” olma potansiyelinin bir sonraki yükselmeyi tetikleyeceğine inanıyor. Geçen hafta, Bitcoin boğalarından Michael Novogratz, önümüzdeki yirmi yıl içerisinde Bitcoin’in 8 trilyon dolar pazar hacmine sahip olan altının yerini kolayca alabileceğini ifade etti. Bununla birlikte, Block.one’ın CEO’su Brendan Blumer’de aynı hafta içinde “önümüzdeki 20 yıllık süreç içerisinde Bitcoin’in değer depolamak için en önemli emtia olan altının yerini alacağını” ifade etmişti. Daha önce de Winklevoss ikizleri Bitcoin’in “altından daha iyi bir altın olduğunu” belirmişlerdi.

Bitcoin Dijital Altın

Bu silsileye şimdi de Garrick Hileman ekleniyor. Blockchain araştırma başkanı ve London School Economics’de araştırma görevlisi olan Garrick Hileman, Forbes’te vermiş olduğu bir röportajda “bugün Bitcoin için temel kullanım alanının dijital altın olduğunu” söylüyor.

Hileman şunları ifade ediyor:

“Sorun şu ki, kim dijital altın satın alıyor olacak? Eğer merkez bankaları Bitcoin biriktirmeye başlarsa bu durum Bitcoin fiyatı üzerinde oldukça etkili olabilir.”

Hileman, ABD Federal Rezervi ve Avrupa Merkez Bankası gibi merkezi yapıların rezerv oluşturmak için büyük miktarlarda Bitcoin ve diğer kripto para birimleri satın almaya başlaması durumunda, bunun ‘benzeri görülmemiş bir talep dalgasını’ tetikleyebileceğine inanıyor.

Hileman, şifreleme parası alanında daha fazla düzenlemenin Bitcoin’in de ilerlemesine yardımcı olacağını düşünüyor.

Hileman ifadelerine şunları ekliyor:

“Düzenlemelerin sıkılaşması durumunda Bitcoin fiyatının buna daha sık olumlu tepki verdiğine şahit oluyoruz. Bu durum Bitcoin’in meşrulaşmasına yardımcı oluyor. Düzenlemeler Bitcoin ve diğer kripto para birimlerinin yasaklanması girişimlerinin engelleyecek şekilde rol oynuyor. Bitcoin’in ilk yıllarında basitçe Bitcoin’in yasaklanabileceği korkusu yaşanıyordu.”

Kaynak: koinmedya.com

SEC Danışmanı: Bitcoin baharı geliyor

SEC Danışmanına göre Bitcoin baharı geliyor. SEC Danışmanının bu sözleri, gözlerin tekrardan Amerika Birleşik Devletleri Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’na yani SEC’e çevrilmesine neden oldu.

SEC Danışmanına göre Bitcoin baharı geliyor

2019’un başından beri, Amerika Birleşik Devletleri Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu yayımladığı raporlara bakacak olursak, SEC’in kripto paralara eskiye nazaran oldukça ılımlı baktığını görebiliriz. Eskiden kripto para alemini külliyen yok sayan komisyon, artık birtakım girişimleri desteklemeye başladı.

SEC’in kurum olarak kripto paralara bakış açısının değişmesinin yanı sıra, şahıs bazında da bu konuda önemli açıklamalar gelmeye başladı.

SEC Kıdemli Danışmanı Valerie Szczepanik, geçen hata SXSW Blockchain Zirvesi’ne katıldı ve ABD’nin inovasyonu teşvik etmesi için düzenlemelerde belli başlı esnekliklere gitmesinin şart olduğu hakkında konuştu. Szczepanik’e göre, ekonomide kötü gidişin önüne geçmek için, yeni girişimlerin önündeki engelleri kaldırmak şart.

bitcoin baharı geliyor

Valerie Szczepanik:

”Dünya üzerinde incelemeksizin bir onay vermeniz gerekse, benim onayım kesinlikle Blockchain teknolojisine olur. Biz şuan Blockchain teknolojisinin sadece buz dağının üstündeki parçasını görebiliyoruz. Ancak bu konudaki yatırımlar ve girişimler arttırıldığında, Blockchain’in dünyamızı nasıl pozitif yönde etkilediğini hayretle izleyeceksiniz.

Bu görüşlerimi danışmanlık hizmeti verdiğim SEC Komisyonu da ilettim. Onlarda beni çok pozitif karşıladılar. SEC’in yakın zamanda kripto paralar hakkında olumlu bir takım düzenlemeler yayımlayacağına eminim. Bitcoin baharı geliyor. Hazır olun.”

 

Kaynak: koinmedya.com

Kuzey Kore yaptırımları delmek için kripto para kullanmakla suçlandı

Nükleer silah denemelerinden vazgeçmediği için yaptırımlara maruz kalan Kuzey Kore, yaptırımları delmek için kripto para mı kullanıyor? 

Bu Seferde Yaptırımları Delmek İçin kripto para Kullanmakla Suçlandı

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Kuzey Kore hükümetinin uluslararası yaptırımları delmek için kripto para birimini kullandığını ve Asya borsalarındaki bir dizi siber saldırının arkasındaki güç olduğunu iddia ediyor. Yakında yayınlanacak bir rapora ulaştığını iddia eden Nikkei Asian Review, Kuzey Kore’nin 2015’ten bu yana biriktirdiği kripto paraların 670 milyon ABD Doları tutarında olduğunu söylüyor. Bu durum ilk defa yaşanan bir durum değil. Daha önce de Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti(DPRK) bu tür yasadışı faaliyetlerle suçlanmıştı. Ve bu durum blockchain varlıklarının ortaya çıkmasının uluslararası finans ve diplomasiyi ne ölçüde değiştirebileceğinin bariz bir örneği.

Kuzey Kore, hükümetin nükleer silah programını terk etmeyi reddetmesinin bir sonucu olarak 2006’dan bu yana yürürlükte olan uluslararası yaptırımlardan ciddi düzeyde etkilenmeye devam ediyor. Kim Jong Un diktatör rejimi altındaki ülke ciddi ekonomik problemler yaşıyor çünkü ülkenin ekonomisi büyük ölçüde küresel pazarlardan ihraç edilen kömür ve mineral gibi hammaddelere bağlı. Bu nedenle kripto para biriktirme ülke için bir kazanç yöntemi olabilir.

Siber Saldırıların Arkasında Kuzey Kore mi Var?

İki yıl önce Kuzey Kore hükümetinin Bitcoin madenciliği yaptığına dair kanıtlar ortaya çıkmıştı, ancak birkaç ay sonra bu çalışmalar durduruldu. Güney Kore ve ABD hükümetleri, Kim rejimini kripto para alabilmek için siber saldırılara başvurmakla suçluyor. Mesela, Aralık 2017’de Youbit’e ve yine Ocak 2018’de Coincheck’e yapılan saldırılarda Kuzey Kore suçlandı ve bu saldırılar Bitcoin, Ethereum Classic ve NEM’in de yer aldığı blokchain varlıklarında 571 milyon dolarlık kayıpla sonuçlandı.

Kuzey Kore hükümeti kripto para birimlerini yasadışı fonları aklamak için de bir araç olarak kullanıyor olabilir. Hükümet, özellikle ülke dışından gelen kaçak mallarla ilgili ödemeleri kabul etmek için WeChat’i kullanmış olmakla suçlanıyor. Ayrıca Ülke, Hong Kong merkezli gemi yapımcısı Marine Chain ile iş yapmak için kripto para kullanmış olabilir.

Peki Sadece Kuzey Kore mi?

Kim rejimine karşı suçlamaların kanıtlanmadığını belirtmekte fayda var, ancak devletlerin yaptırımları ve ticari engelleri kolayca atlatmak için kripto para birimini kullanabilecekleri durumu uluslararası diplomasi ve finans için yeni bir gerçeklik olarak karşımıza çıkıyor. Zaten İran ve Rusya’nın uzun bir sürededir, ABD ve Avrupa Birliği yaptırımlarını aşmak için kripto paraları kullandığı iddia ediliyor. Hatta Rusya, sadece bu amaç için tasarlanan devlet destekli bir dijital para birimi geliştiriyor.

Önümüzdeki günlerde Birleşmiş Milletler raporunun tam metni yayınlandığında Kuzey Kore’nin yasadışı faaliyetlerinin olup olmadığı ile ilgili ayrıntılı bilgilere ulaşabileceğiz. Fakat Kuzey Kore’nin siber saldırılarını ve kripto para biriktirmesini engellemenin kolay bir yolu bulunmuyor. Bu durum, blockchain zincirinin ne ölçüde geliştiğini ve kripto paraların meşruiyetinin daha iyi tanınması ve güvenliğinin ne kadar önemli olduğunu gözler önüne seriyor.

 

Kaynak: koinmedya.com

Kriptoda Haftanın Özeti: Bitcoin Borsasından Bankaya Karşı Zafer, IKEA’nın Blockchain Adımı, Öne Çıkan Kripto Para Haberleri

Bitcoin ve blockchain dünyasında hız kesilmezken, işte geçtiğimiz hafta bu dünyanın öne çıkan gelişmeleri.

1.Sao Paulo (Brezilya) mahkemesi, İspanya’nın en büyük bankası Banco Santander’ın Mercado bitcoin isimli Kripto para borsasına karşı yaptığı temyiz başvurusunu reddetti. Banco Santander, borsanın hesabını bankanın politikasını ihlal ettiği gerekçesiyle kapattı. Yerel bir Kripto para haber kaynağına göre, temyiz başvurusu oy birliğiyle reddedildi, bankanın 350 bin dolar iade etmesi gerekiyor.

Kripto para girişimlerinin bankalardan destek alması şaşırtıcı bir şey değil, fakat bu durumda mahkemenin yeni bir girişimi desteklemesi ilginç. Times of Malta’nın haberine göre Malta “blockchain adası” haline gelmiş olsa bile, girişimler bankalardan destek alabilmek için mücadele ediyor.

Ikea Blockchain Adımlarını Hızlandırıyor

2. Ikea tarafından desteklenen bir araştırma ve tasarım laboratuvarı olan SPACE10, blockchain ve güneş enerjisinin birlikte çalışıp çalışmayacağını araştırmak için bir proje başlattı. SolarVille projesi, enerjiden yoksun olanlar için istikrarlı ve uygun fiyatlı bir güç kaynağı sağlanmasına yardımcı olabilecek, şebekeden bağımsız bir enerji altyapısı olan “elektrik microgrids”i sağlamak için blockchain kullanacak.

Almanya’da Sto Trendi Güçleniyor

3. Geçen hafta yayınlanan resmi bir belgeye göre Alman yetkililer blockchain bazlı menkul kıymetlerin düzenlenmesi yönünde harekete geçti. Belgeye göre elektronik menkul kıymetlerin düzenlenmesi teknolojiden bağımsız olmalı, çünkü token’ların hangi Teknoloji merkezli olduğuna bakmaksızın, yasalar uygulanabilir kalmalı. Rapora göre “kripto-token’lar”, şu anki menkul kıyetler düzenlemesi kapsamına girmeyecek, fakat ICO’lar yatırımcılar için potansiyel bir risk teşkil ettiğinden dolayı bu kapsama giriyor.

Dünyanın en büyük ekonomilerinden birine sahip olan Almanya’nın token’ları düzenlemeye başlaması, daha fazla ülkenin bu konu hakkında harekete geçmesine sebep olabilir. Küçük ülkeler genellikle finansal düzenlemelerden çekinir; düzenleme yaptıklarında ise büyük ülkelerden ilham alırlar.

9 Bin Blockchain Şirketinin Yüzde 20’sinde Gelişim Durdu

4. Forbes, GitHub’a kod gönderen 9 bin blockchain şirketinin 1.811’inin artık göndermediğini bildirdi. Kod havuzunda aktif olan blockchain şirketlerinin %20’si 2018’de ortadan kayboldu. Forbes’a göre bazıları direkt düzenbazlık ve Ponzi dolandırıcılığı; bazıları ise “değişen düzenlemeler” nedeniyle engellenen şirketler.

Haberde blockchain gelişiminin en umut verici olduğu sektörün Eğitim ve akademi olduğu belirtiliyor. Bu sektörlerde şirketlerin yalnızca %10’u başarısız olmuş. Beklenildiği gibi, uzun süren “kripto kışı”nda Kripto para girişimlerinin de %30’u başarısız oldu. Bu trend devam ederse 2019’da başarısız olmuş blockchain girişimlerini daha az  göreceğiz.

5. Finance Magnates haberine göre Teksas Temsilciler Meclisi’ndeki ABD’li yasa yapıcılar, devlet genelinde anonim Kripto para kullanımını yasaklamaya yönelik kanun teklifi sundu. Yasa tasarısına göre Kripto para alan ya da gönderen kişilerin kimlikleri belirlenebilir olmalı. Eğer tasarı meclisten geçerse 1 Eylül’den itibaren geçerli olacak.

Tasarıya göre “onaylanmış kimlikli dijital para” kullanan kişiler devletçe bilinir oldukları için bundan ayrı tutulacak. Ancak onaylamış kimlikli dijital para’nın tam olarak ne olduğu net değil. Tabi bu ABD’li yetkililerin kişisel koinlere ilk burunlarını sokuşları değil. Geçtiğimiz yıl Aralık’ta ABD İç Güvenlik Bakanlığı kişisel merkezli koinlerin suç analizinde yardımcı olmaları için şirketlerden istekte bulunmuştu.

Kaynak: kriptokoin.com

Peter Todd: EOS berbat, Bitcoin belki de en başarılı akıllı sözleşme platformu

Peter Todd: EOS berbat, Bitcoin belki de en başarılı akıllı sözleşme platformu

Haftasonu boyunca 2019 MIT Bitcoin Expo sırasında, kriptografi danışmanı Peter Todd’dan EOS gibi akıllı sözleşme platformları hakkındaki düşüncelerini paylaştı. Todd, “EOS berbat Bitcoin ise en başarılı akıllı sözleşme” dedi.

EOS berbat Bitcoin en başarılı akıllı sözleşme
Todd, “hiçbir anlam ifade etmeyen iğrenç  teknolojileriyle, neredeyse hepsinin, korkunç olduğunu düşünüyorum” dedi.

EOS‘u örnek olarak kullanan Todd, bu tür platformların, her şeyi ölçeklenebilir olmayan blockhain‘e atarak, akıllı sözleşmeler için bir sistem kurmaya çalıştıklarını belirtti.

Todd, bu ölçeklenebilirlik eksikliğinin EOS için kasıtlı olabileceğini ekledi.

Todd, “Kasıtlı olarak korkunç tasarlanmamıştır çünkü o validator setine girilmeyi çok zor hale getirmek istersiniz” dedi. “Bilirsin, rekabet istemezsiniz”

Todd uzun süredir Bitcoin gibi kamu blockchain’lerine  müşteri-taraflı doğrulama ve basitlik için dava açmıştı. Aslında, blockchain’in kod yürütme yerine doğrulama amaçlı  kullanıldığı bu felsefe, Bitcoin’in akıllı sözleşmeler için bir sistem olarak kullandığı kilit bir özelliktir.

Bitcoin işlemleri tüm zamanların en yüksek seviyesine çıkmak üzere

Todd, “Üretimde Bitcoin, muhtemelen en başarılı akıllı sözleşme platformudur, çünkü çok basittir – çünkü gerçekten işe yarayan çok basit şeyler yapmaya dayanır,” dedi Todd.

Bitcoin Lightning Network mantıklı yapılandırılmış bir akıllı sözleşme
Eski Bitcoin Core katılımcısı, Lightning Network‘ünü mantıklı bir şekilde yapılandırılmış akıllı sözleşmeye örnek olarak kullanmaya devam etti.

Todd, “Bitcoin’in Lightning’i gerçekten süren kısmı, birçok farklı durumda kullanılabilecek oldukça basit bir ilkeldir.” dedi. “Bütün Lightning mantığını chain’e koymak gibi değil. Aksine, mutlak minimum seviyeyi koyarsın ve sonra, mantığın çoğunun aslında müşterilere yönelik olduğunu ve zinciri nasıl kullandığınızı ve nasıl bir anlaşma yaptığınızı ve kullanıcılara ne göstermeniz gerektiğini kendinize hatırlatırsınız – ve bunun gibi….”

Todd,

[Ancak], bunların hiçbiri bunu yeni coin yapacağız ve zengin olacağız, modeline uymuyor

dedi.

Kaynak: koinmedya.com

Buzlu Çay Şirketi, Blockchain Sistemine Geçmeye Karar Verdi

Yüzünü blockchain sistemine çeviren buzlu çay şirketi Long Blockchain, bu sisteme komple geçiş yapma hazırlığında olduğunu açıkladı. Long Blockchain, buzlu çay üretimini başka bir şirkete devredecek.

2011 yılında Long Island Ice Tea Corp. adıyla ABD’de kurulan buzlu çay şirketi, 2017’de adını Long Blockchain Corp. olarak değiştirmiş ve şirketin artık blockchain teknolojisi ile ona bağlı yatırımlara yöneldiğini açıklamıştı. O dönem içecek üretimine de devam edileceğini belirten Long Blockchain, artık tüm odağını blockchain çalışmalarına yönlendirme kararı aldı.

6 Mart 2019 tarihli bir SEC dosyasında da söylenildiği üzere ABD’li şirket, hazır çay üreten içecek kısmını Kanadalı bir firma olan ECC2 Ventures Corp’a para ve hisse senedi karşılığında satmak üzere anlaşmaya vardığını belirtti. Satış işlemi için konuşulan meblağ ise 2 milyon dolar.

Şirket, yaptığı duyuruyla birlikte blokchain kullanan diğer şirketlerle de ortaklık kurmaya açık olduğunu belirtti. SEC tarafından soruşturulmaya alınan ve NASDAQ tarafından da işlem görmekten kaldırılan şirketin hisseleri, son 12 ayda %88 oranında düşüş yaşamıştı.

Kaynak: webtekno